21 Temmuz 2012 Cumartesi

SECDE


1045- Farz ve müstehap namazların her rekâtında rükûdan sonra ikişer defa secde yapılması gerekir. Secde; alnın, her iki elin içinin, her iki dizkapağının ve iki ayağın başparmak ucunun yere konmasından ibarettir.
1046- İki secde birlikte bir rükündür. O hâlde, farz na-mazda kasıtlı olarak veya unutularak her iki secde terk edilir veya bunlara iki secde daha eklenirse, namaz batıl olur.
1047- Bilerek bir secde eksik veya fazla yapılırsa, namaz batıl olur. Yanlışlıkla bir secde eksik yapılırsa, onunla ilgili hüküm daha sonra açıklanacaktır.
1048- Bilerek veya yanlışlıkla, alın yere koyulmazsa, diğer organlar yere koyulsa da secde yapılmamıştır. Ama alın yere koyulur da yanlışlıkla diğer organlar yere koyul-maz veya yanlışlıkla zikir söylenmezse, secde sahihtir.
1049- Secdede herhangi bir zikrin söylenmesi yeterlidir. Farz ihtiyat gereği, miktarı üç kere, (سُبْحَانَ اللَّهِ) "Subha-nellah" veya bir kere (سُبْحَانَ رَبِّىَ اْلاَعْلَى وَ بِحَمْدِهِ) "Subhane reb-biye'l-‘e'la ve bihemdih" zikrinden az olmamalıdır. "Subhane rebbiyel ‘e'la ve bihemdih" zikrinin üç, beş veya yedi kere söylenmesi müstehaptır.
1050- Secdelerde, farz zikir miktarınca vücudun istikrar bulması gerekir. Müstehap zikir de, eğer secdede söylenmesi tavsiye edilen zikir niyetiyle söylenirse, vücudun istikrar bulması gerekir.
1051- Alın yere koyulmadan veya vücut istikrar bul-madan önce kasıtlı olarak secde zikri söylenir veya zikir tamamlanmadan önce kasıtlı olarak baş secdeden kaldırılırsa, namaz batıl olur.
1052- Alın yere koyulmadan ve vücut istikrar bulmadan önce, yanlışlıkla secde zikri söylenir ve secdeden kalk-madan farkına varılırsa, vücudun istikrarı hâlinde zikir yeniden söylenmelidir.
1053- Secdeden kalktıktan sonra, vücut istikrar bulmadan secde zikrinin okunduğu veya zikir tamamlanmadan secdeden kalkıldığı anlaşılırsa, namaz sahihtir.
1054- Secde zikri söylenirken, yedi organdan biri kasıtlı olarak yerden kaldırılırsa, namaz batıl olur. Ama, zikir okunmadığı zaman alın dışında herhangi bir organ yerden kaldırılır ve tekrar yere koyulursa, sakıncası yoktur.
1055- Secde zikri tamamlanmadan önce yanlışlıkla baş yerden kaldırılırsa, alın tekrar yere koyulamaz ve yapılan miktar bir secde olarak sayılmalıdır. Ama, diğer organlardan herhangi biri yanlışlıkla yerden kaldırılırsa, ikinci kez yere koyulup secde zikri söylenmelidir.
1056- Birinci secdenin zikri tamamlandıktan sonra oturup vücut istikrar bulduktan sonra tekrar secdeye gitmek gerekir.
1057- Alnın koyulduğu yer, dizlerin koyulduğu yerden dört bitişik parmak kadar aşağıda ve yüksekte olmamalıdır. Farz ihtiyat gereği alnın koyulduğu yer, ayak parmaklarının koyulduğu yerden de dört bitişik parmak kadar aşağıda ve yukarıda olmamalıdır.
1058- Eğilimi tam olarak anlaşılamayan eğimli yerde, farz ihtiyat gereği, alnın koyulduğu yer, ayak parmaklarının ve diz uçlarının koyulduğu yerden dört bitişik parmak kadar yukarıda olmamalıdır.
1059- Alın, yanlışlıkla dizlerin ve ayak parmaklarının koyulduğu yerden dört bitişik parmak yüksekte olan bir şey üzerine koyulursa, bu yükseklik "secde vaziyetindedir" denmeyecek kadar fazlaysa, baş kaldırılabilir ve yüksekliği dört bitişik parmak veya daha az olan bir şey üzerine koyulabilir veya baş kaldırılmadan öyle bir şey üzerine çekilebilir. Eğer yükseklik, "secde vaziyetindedir" denilecek kadarsa, farz ihtiyat gereği alın onun üzerinden yüksekliği dört parmak miktarı veya daha az olan şey üzerine çekilmelidir. Eğer alnın çekilmesi mümkün değilse farz ihtiyat gereği, baş kaldırılmalı ve söz konusu miktardan yüksekte olmayan şey üzerine konulmalı, namaz tamamlanmalı ve iade edilmelidir.
1060- Alınla secde edilen yer arasında bir şey olmamalıdır. O hâlde, mührün üzerinde alnın mührün kendisine temas etmeyeceği kadar kir olursa, secde batıl olur. Ama eğer mührün rengi değişmiş olursa, sakıncası yoktur.
1061- Secdede elin içinin yere koyulması gerekir. Ama çaresizlik anında elin üstünün de sakıncası yoktur. Eğer elin üstü mümkün olmazsa, bilek koyulmalıdır. O da koyulamazsa, dirseğe kadar yere koyulabilen kısım koyulmalıdır. O da mümkün olmazsa, elin üst kısmının koyulması yeterlidir.
1062- Farz ihtiyat gereği secdede, ayak başparmaklarının ucu yere koyulmalıdır. Ayağın diğer parmakları veya ayağın üzeri yere koyulur ya da tırnağın uzun olmasından dolayı başparmağın ucu yere değmezse, namaz batıl olur.
1063- Ayak başparmağının bir miktarı kesilmiş olursa, geri kalan kısım yere koyulmalıdır. Parmaktan hiçbir şey kalmaz veya kalır ancak çok kısa olursa, öbür parmakların yere koyulması gerekir. Hiçbir parmak yoksa, ayak adına ne varsa, o yere koyulmalıdır.
1064- Göğüs ve karın yere yapıştırılarak normal olmayan bir şekilde secde edilirse, müstehap ihtiyat gereği namaz iade edilmelidir. Ancak ayak uzatılarak secde edilirse, yedi organ yere değse bile, farz ihtiyat gereği, namaz iade edilmelidir.
1065- Mühür veya üzerine secde edilen her şey pak olmalıdır. Ama mühür necis bir yaygı üzerine koyulur veya mührün öbür tarafı necis olur; ancak, alın pak tarafına koyulursa, sakıncası yoktur.
1066- Alında çıban veya benzeri bir şey olduğunda, mümkün olduğu takdirde, alnın sağlam yeri ile secde edilmelidir; mümkün olmadığı takdirde ise, yer kazılmalı, çıbanın yere geleceği yer çukur bırakılmalı ve alnın secdeye yetecek miktarda sağlam tarafı yere koyulmalıdır.
1067- Çıban veya yara bütün alnı kaplamışsa, alnın iki tarafından biriyle secde edilmesi gerekir. Eğer bu mümkün olmazsa, çene ile; çene ile de mümkün olmazsa, yüzün mümkün olan bir kısmıyla secde edilmelidir. Yüzden hiçbir yerle yapılamazsa, başın ön tarafıyla secde edilmelidir.
1068- Alnını yere ulaştıramayan kimse, gücü yettiği miktarda eğilmeli ve alnını yüksek bir şey üzerine koyulan mühüre veya üzerine secde edilen şeye "secde ediyor" denecek şekilde koymalıdır. Ellerinin içini, dizlerini ve ayak parmaklarını da, normal şekilde yere koymalıdır.
1069- Hiç bir şekilde eğilmeye gücü yetmeyen kimsenin, secde için oturması ve başıyla işaret etmesi gerekir; buna da gücü yetmezse, gözleriyle işaret etmesi gerekir. Farz ihtiyat gereği, her iki hâlde de gücü yettiği takdirde mührü kaldırıp alnını ona koymalıdır. Buna da gücü yet-mezse, müstehap ihtiyat gereği mührü kaldırıp alnına koymalıdır. Eğer baş ve gözleriyle de işaret etmeye gücü yet-mezse, kalbinde secdeye niyet etmeli ve farz ihtiyat gereği, el ve benzeri organıyla secde için işaret etmelidir.
1070- Oturmaya gücü yetmeyen kimse, ayakta secde için niyet etmeli ve mümkün olduğu takdirde, başıyla secde için işaret etmelidir. Eğer buna da gücü yetmezse, gözleriyle işaret etmelidir. Bunu da yapamazsa, kalbinde secde için niyet eder ve farz ihtiyat gereği, el veya benzeri organıyla secde için işaret eder.
1071- İradesi dışında baş secdeden kalkarsa, mümkünse başının tekrar secde yerine dönmesine engel olmalıdır ve bu, zikir okunsa da okunmasa da, bir secde sayılır. Eğer başını tutamaz ve iradesi dışında tekrar secdeye ulaşırsa, ikisi bir secde sayılır ve eğer zikir okunmamışsa, okunması gerekir.
1072- Takiyye yapılması gereken yerde, yaygı ve benzeri şeyler üzerine secde yapılabilir ve namaz için başka bir yere gidilmesi gerekmez.
1073- Üzerinde vücudun istikrar bulmadığı bir şey üzerine secde etmek batıldır. Ama baş koyulduktan sonra bir miktar aşağı inip istikrar bulan tüyden yapılmış yatak ve benzeri şeyler üzerine secde etmenin sakıncası yoktur.
1074- Çamur bir yerde namaz kılmaya mecbur olan kimse, farz ihtiyat gereği ayakta iken başıyla secdeye işaret etmeli ve teşehhüdü ayakta okumalıdır.
1075- Namazın birinci rekâtında ve öğle, ikindi ve yatsı gibi teşehhüdü olmayan namazların üçüncü rekâtlarında, ikinci secdeden sonra oturmaksızın sonraki rekât için ayağa kalkılırsa, namaz sahihtir. Ancak farz ihtiyat gereği ikinci secdeden sonra bir miktar hareketsiz oturulmalı ve daha sonra ayağa kalkılmalıdır.

Üzerine Secde Edilen Şeyler

1076- Yere ve yenilecek şeyler dışında yerden biten ağaç ve ağaç yaprağı gibi şeyler üzerine secde edilmelidir. Yenilecek ve giyilecek şeyler üzerine secde etmek, caiz de-ğildir. Yine altın, gümüş, akik, firuze gibi madensel şeyler üzerine secde etmek de batıldır. Ama mermer ve siyah taş gibi madensel taşlar üzerine secde etmenin sakıncası yoktur.
1077- Farz ihtiyat gereği, üzüm ağacı yaprağına taze olduğu zaman secde edilmemelidir.
1078- Yerden bitip hayvan yiyeceği olan ot ve saman gibi şeyler üzerine secde etmek sahihtir.
1079- Yenilecek cinsten olmayan çiçekler üzerine secde etmek sahihtir. Ama sığırdilli ve menekşe gibi yerden bitip ilâç için yenilen çiçek üzerine secde etmek sahih değildir.
1080- Bazı şehirlerde yenilmesi normal ve bazı şehirlerde ise normal olmayan bitkiler ve yine ham meyve üzerine secde etmek, sahih değildir.
1081- Kireç ve alçı taşı üzerine secde etmek sahihtir. Hatta pişmiş kireç ve alçı, tuğla, toprak testi ve benzeri şeylere de secde edilebilir.
1082- Saman gibi üzerine secde edilmesi caiz olan bir şeyden yapılan kâğıt üzerine secde edilebilir. Pamuk ve benzeri şeylerden yapılan kâğıt üzerine de secde etmenin sakıncası yoktur.
1083- Secde için en uygun şey, şehitler efendisi Hazret-i İmam Hüseyin'in (ona selâm olsun) toprağıdır. Ondan sonra diğer topraklar; topraktan sonra taş ve taştan sonra bitki gelir.
1084- Üzerine secde edilen bir şey olmaz veya olur ama çok soğuk, sıcak veya benzeri bir şeyden dolayı üzerine secde edilemezse, giyilen elbise keten ve pamuktan olduğu takdirde, onun üzerine secde edilmelidir. Elbise başka bir cinsten olursa, yine onun üzerine secde edilmesi gerekir. O da olmazsa, elin üzerine, o da mümkün olmazsa akik ve yüzük gibi madeni bir şey üzerine secde edilmesi gerekir.
1085- Üzerinde alnın istikrar bulmadığı çamur ve gevşek toprağa, eğer üzerine alın koyulduktan ve bir miktar bastırıldıktan sonra, istikrar bulursa, secde etmenin sakıncası yoktur.
1086- Birinci secdede mühür alına yapışırsa, kaldırılmadan ikinci kez secdeye gidilmesi, sakıncalıdır. Hatta namaz batıl olur ve iade edilmesi gerekir.
1087- Üzerine secde edilen şey namazda kaybolur ve üzerine secde edilen başka bir şey olmazsa, vakit müsait olduğu takdirde namaz bozulmalıdır. Eğer vakit dar olursa, keten ve pamuktan yapılmış olduğu takdirde, elbiseye secde edilmelidir. Eğer elbise başka bir cinsten olursa, onun üzerine, o da mümkün olmazsa elin üzerine ve eğer o da mümkün değilse akik ve yüzük gibi madeni bir şey üzerine secde edilmelidir.
1088- Secde hâlinde iken alnın, secde edilmeyen bir şey üzerine koyulduğu anlaşılırsa, mümkün olduğu takdirde alın onun üzerinden secde edilebilen bir şey üzerine çekilmelidir. Eğer vakit dar ise, önceki hükümde açıklanana göre amel edilmelidir.
1089- Secdeden sonra alnın secde edilmeyen şey üzerine koyulduğu anlaşılırsa, sakıncası yoktur.
1090- Yüce Allah'tan başkası için secde etmek, haramdır. Avam halktan bazısı, Ehlibeyt İmamlarının (hepsine selâm olsun) türbeleri karşısında alınlarını yere koymaları yüce Allah'a şükür içinse sakıncası yoktur; aksi takdirde haramdır.

Secdeyle İlgili Müstehap ve Mekruhlar

1091- Secdenin müstehapları:
1) Ayakta namaz kılan kimsenin rükûdan kalkıp tam olarak doğrulduktan sonra; oturarak namaz kılan kimsenin ise, tam olarak oturduktan sonra, secdeye gitmek için tekbir alması.
2) Secdeye gidilmek istendiği zaman erkeğin önce ellerini, kadının ise, önce dizlerini yere koyması.
3) Burnun mühür veya üzerine secde edilen bir şey üzerine koyulması.
4) Secdede parmakların birbirine bitiştirilerek uçları kıbleye gelecek şekilde kulakların hizasına koyulması.
5) Secdede dua etmek, ihtiyaçların giderilmesini Allah'tan istemek ve şu duayı okumak:
يَا خَيْرَ الْمَسْؤُولِينَ وَ يَا خَيْرَ الْمُعْطِينَ ارْزُقْنِىوَارْزُقْ عِيَالِىمِنْ فَضْلِكَ فَاِنَّكَ ذُوالفَضْلِ الْعَظِيمِ
Okunuşu: "Ya heyr'el-mes'ûlîne ve ya heyr'el-mu‘'ţîn, ur-zuknî verzuk ‘iyalî min feżlike feinneke zu'l-feżl'il-‘ezîm."
Anlamı: Ey, kendisinden dilekte bulunulanların en hayırlısı! Ey ihsan edenlerin en iyisi! Kendi fazlından beni ve ailemi rızıklandır. Şüphesiz sen, büyük fazl sahibisin.
6) Secdeden sonra sol yan üzerine oturmak ve sağ ayağın üstünü sol ayağın iç kısmı üzerine koymak.
7) Her secdeden kalkıp oturulduğunda vücut istikrar bulduktan sonra tekbir alınması.
8) Birinci secdeden kalkılınca vücut istikrar bulduktan sonra, ) وَ اَتُوبُ اِلَيْهِ رَبِّى ( اَسْتَغْفِرُ اللَّهُ "Esteğfirullahe rebbî ve etûbu ileyh" demek.
9) Secdeyi uzatmak ve otururken elleri uyluk üzerine koymak.
10) İkinci secdeye gitmek için vücut istikrar hâlinde iken "Ellahu ekber" demek.
11) Secdelerde salavat getirmek. Bunu secdelerde denil-mesi emredilen zikir niyetiyle söylemenin sakıncası yoktur.
12) Doğrulurken, elleri dizlerden sonra yerden kaldırmak.
13) Erkeklerin, dirsekleri yere koymamaları, karınla-rını yerden uzak tutmaları, kolları da yanlarından ayırmaları; kadınların ise, dirseklerini yere koymaları, karınlarını yere yaklaştırmaları ve vücudun organlarını birbirine bitiştirmeleri.
Secdeyle ilgili diğer müstehaplar konuyla ilgili ayrıntılı kitaplarda açıklanmıştır.
1092- Secdede Kur'ân okumak mekruhtur. Yine secde yerindeki toz toprağı gidermek için üflemek mekruhtur. Eğer üfleme sonucu ağızdan iki harf çıkarsa, namaz batıl olur. Bunların dışında, konuyla ilgili ayrıntılı kitaplarda açıklanan diğer mekruhlar da vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder