1370- Bütün vakit boyunca uykuda olmak veya
sarhoş bulunmak nedeniyle de olsa, vaktinde kılınmayan farz namazlar kaza
edilmelidir. Fakat kadının hayız ve nifas hâllerinde kılamadığı günlük
namazların kazası yoktur.
1371- Namazın vakti geçtikten sonra, kılınan namazın
batıl olduğu anlaşılırsa, o namaz kaza edilmelidir.
1372- Üzerinde kaza namazı bulunan kimse, onu
kılmakta ihmalkârlık etmemelidir. Ama hemen yerine getirmek de farz değildir.
1373- Üzerinde kaza namazı bulunan kimse,
müstehap namaz kılabilir.
1374- Üzerinde kaza namazı bulunduğuna veya
kıldığı namazların sahih olmadığına ihtimal veren bir insan, ihtiyat ederek
onları kaza etmesi müstehaptır.
1375- Kazaya kalan günlük namazları tertip üzere
kıl-mak gerekli değildir. Meselâ, bir gün ikindi, ertesi gün öğle namazını
kılmamış olan bir kimse, önce ikindi sonra öğle namazını kaza etmesi gerekmez.
1376- Âyat namazı gibi günlük olmayan namazları
veya bir tane günlük ve birkaç tane de günlük olmayan namazı kaza etmek isteyen
kimse, onları tertip üzere kılması gerekmez.
1377- Kazaya kalan namazlardan hangisinin daha
önce olduğunu bilmeyen kimse, onları tertip oluşturacak şekilde kılması
gerekmez; istediğini önce kılabilir.
1378- Kazaya bıraktığı namazlardan hangisinin
daha önce olduğunu bilen kimsenin sırayı gözeterek kaza etmesi müstehap
ihtiyattır. Önce kazaya kalanı, önce; sonra kazaya kalanı sonra ve bu şekilde.
1379- Ölen kimsenin kaza namazlarını kılmak
isteyen birisi, onun namazlarının kazaya kalış sırasını bildiğini bilse de,
tertip hasıl olacak şekilde kaza etmesi gerekmez.
1380- Önceki hükümde söz konusu ölünün kaza
namazlarını kıldırmak için bir kaç kişiyi ecîr (=ücret
karşılığı naip) tutmak isterlerse, amellere aynı anda başlamamaları için onlara
vakit belirlemek gerekmez.
1381- Ölen kimsenin kaza namazlarının tertibini
bilmediği bilinirse veya bildiği bilinmezse, kazalarını yerine getirmek için
sırayı gözetmek gerekmez.
1382- Önceki hükümde söz konusu ölünün
namazlarını kıldırmak için birkaç kimseyi ecîr (=ücret
karşılığı naip) tutarlarsa, herhangi bir vakit belirlemek gerekmez ve hepsi bu
işe beraber başlayabilirler.
1383- Kazaya kalan namazlarının sayısını
bilmeyen kimse, meselâ kazaya kalan dört mü, beş mi olduğunu bilmeyen, az
miktarı kılması yeterlidir. Yine, sayısını biliyor-muş; ancak sonradan unutmuş
olursa, az miktarı kılması yeterlidir.
1384- Aynı günden veya önceki günden kaza namazı
olan kimse, kaza namazını kılmadan önce eda namazını kılabilir. Önce kazayı
kılması gerekmez.
1385- Dört rekâtlı bir namazın kılınmadığı
bilinir; ancak bunun öğle mi, ikindi mi, yatsı mı olduğu bilinmezse, kılınmayan
namazın kazası niyetiyle dört rekât namaz kılınması yeterlidir.
1386- Önceki günlerden kaza namazı olan kimse,
bir veya birden fazla aynı günden de kaza namazı olursa, vaktin müsait olması
ve kazaya kalan namazların tertibini bilmesi durumunda da, kaza namazlarını eda
namazından önce kılması gerekmemesine rağmen müstehap ihtiyat gereği kaza
namazları özellikle o günün kaza namazlarını eda na-mazından önce kılmalıdır.
1387- İnsan hayatta olduğu müddetçe kendi
namazlarının kazasını kılmaya gücü yetmese bile, başka birisi onun tarafından
namazlarını kaza edemez.
1388- Kaza namazı cemaatle kılınabilir. Cemaat
imamının namazı ister eda olsun, ister kaza fark etmez. İmamla muktedinin
(imama uyanın) aynı namazı kılmaları da gerek-mez. Meselâ, öğle veya ikindi
namazını kılan bir imama uyarak sabah namazının kazasını kılmanın sakıncası
yoktur.
1389- İyiyi ve kötüyü birbirinden ayırt eden ve
onları anlayan çocuğu, namaz kılmaya ve diğer ibâdetlere alıştırmak müstehaptır.
Hatta onu, kılmadığı namazları kaza etmeye zorlamak müstehaptır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder