1653- Oruca aykırı olan işlerden birini bilerek
ve isteyerek yapmak orucu bozar; ama bu iş bilerek yapılmazsa, oruç bozulmaz.
Fakat cünüp olan bir kimse uyur ve 1630. hükümde açıklandığı üzere sabah
ezanına kadar da guslet-mezse, orucu batıldır.
1654- Orucu batıl eden işlerden birini yanılarak
yaptıktan sonra, orucun bozulduğunu zannederek oruca aykırı olan bir işi
bilerek tekrar yapan kimsenin orucu batıl olur.
1655- Boğazına zorla bir şey dökülen veya kafası
zorla suya sokulan oruçlunun orucu bozulmaz. Fakat, "Yemek yemediğin
takdirde malına veya canına zarar vereceğiz." diyerek oruçlu kimseyi oruca
aykırı olan işlerden birini yapması için tehdit edip, orucunu bozmaya
zorladıklarında, oruçlu, zararı önlemek için [kendi eliyle] bir şey yerse,
orucu batıl olur.
1656- Oruçlu kimsenin, boğazına zorla bir şey
dökeceklerini veya orucunu açmaya mecbur edeceklerini bildiği bir yere gitmesi
caiz değildir. Fakat gitmek ister ama git-mezse veya gittikten sonra
zorlamazlarsa, orucu sahihtir. [Ancak öyle bir yere gidince, bakılır:] Eğer
çaresizlik yüzünden oruca aykırı olan işlerden birini yaparsa, [yani orucunu
bozmaya mecbur ederler, o da kendi eliyle bir şey yiyerek orucunu açarsa,]
orucu batıl olur. Fakat zorla boğazına bir şey dökerlerse, orucunun batıl
olduğu kesin olarak söylenemez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder