21 Temmuz 2012 Cumartesi

TEŞEHHÜT GETİRMEK


1100- Bütün farz namazların ikinci rekâtında, akşam namazının üçüncü rekâtında ve öğle, ikindi ve yatsı namazlarının dördüncü rekâtında, ikinci secdeden sonra oturulup vücut istikrar bulunca teşehhüdün okunması gerekir. Yani şöyle denmelidir:
اَشْهَدُ اَنْ لاَ اِلَهَ اِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ وَاَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّداً عَبْدُهُ وَ رَسُولُهُ اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلَىمُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ
Okunuşu: "Eşhedu en la ilâhe illellahu vehdehu la şerîke leh, ve eşhedu enne Muhemmeden ‘ebduhu ve resûluh. Ella-humme selli ‘ela Muhemmedin ve âl-i Muhemmed."
1101- Teşehhüt, sahih Arapça ile ve normal bir şekilde peş peşe okunmalıdır.
1102- Unutularak teşehhüt okunmadan ayağa kalkılır ve rükûdan önce farkına varılırsa, oturularak teşehhüdün okun-ması, tekrar ayağa kalkılması ve o rekâtta okunması gerekenlerin okunarak namazın tamamlanması gerekir. Eğer rükûda veya ondan sonra teşehhüdün okunmadığının farkına varılırsa, namazın tamamlanması ve selâm verildikten sonra teşehhüdün kaza edilmesi gerekir. Farz ihtiyat gereği, unutulan teşehhüt için iki sehiv secdesi yapılmalıdır.
1103- Teşehhüt hâlinde iken sol but üzerine oturup [sol ayağı sağ taraftan çıkarmak ve] sağ ayağın üstünü sol ayağın alt kısmı üzerine koymak ve teşehhütten önce şu zikirleri söylemek müstehaptır: الْحَمْدُ لِلَّهِ) ( "Elhemdu lillah" veya بِسْمِ اللَّهِ وَ بِاللَّهِ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ وَ خَيْرُ اْلاَسْمَاءِ لِلَّهِ ("Bismillahi ve billahi ve'l-hemdu lillahi ve heyr'ul-esmâi lillah."[51]
Yine elleri uyluk üzerine koymak, parmakları birbirine bitiştirmek, başı aşağı eğip kendi önüne bakmak ve teşehhüdü bitirdikten sonra: وَ تَقَبَّلْ شَفاعَتَهُ وَارْفَعْ دَرَجَتَهُ ) ( "Ve tekebbel şefa‘etehu verfe‘' dereceteh." demek, müstehaptır.
1104- Teşehhüt okurken kadınların dizlerini birbirine bitiştirmesi müstehaptır.

NAMAZIN SELÂMI

1105- Namazın son rekâtında okunan teşehhütten sonra, oturulduğu ve vücut sükunet bulduğu zaman:
 )اَلسَّلاَمُ عَلَيْكَ اَيُّهَا النَّبِىُّ وَ رَحْمَةُ اللَّهِ وَ بَرَكَاتُهُ(
"Es-selâmu ‘eleyke eyyuhe'n-nebiyyu ve rehmetullahi ve berekâtuh" demek müstehaptır ve ondan sonra ya: ( اَلسَّلاَمُ عَليْكُمْ ) "Es-selâmu ‘eleykum" demek ve buna müstehap ihtiyat gereği: وَ رَحْمَةُ اللَّهِ وَ بَرَكَاتُهُ ) ) "ve rehmetullahi ve berekâtuh" cümlesini eklemek gerekir veyahut da:اَلسَّلاَمُ عَلَيْنَا وَ عَلَى عِبَادِ اللَّهِ لصَّالِحِينَ ) "Es-selâmu ‘eleyna ve ‘ela ‘ibadillah'is-salihîn" demek gerekir.
1106- Namazda selâm vermek unutulur; ancak, namaz-da bulunulan vaziyet bozulmadan ve sırtın kıbleye dönmesi gibi bilerek veya bilmeyerek yapıldığında namazı batıl eden bir şey gerçekleşmeden farkına varılırsa, selâm verilmelidir ve kılınan namaz sahihtir.
1107- Namazda selâm vermek unutulur; ancak namaz vaziyetinden çıkıldıktan sonra hatırlanırsa, namaz vaziyeti bozulmadan önce, sırtı kıbleye dönmek gibi bilerek veya bilmeyerek yapıldığında namazı batıl eden bir şey yapıldığı takdirde, namaz sahihtir. Eğer namaz vaziyetinden çıkılmadan önce, bilerek veya bilmeyerek yapıldığında namazı batıl eden bir şey yapılmışsa, her ne kadar sahih olduğu görüşü, deliller açısından güçlü bir görüş ise de, ihtiyata uygun olan namazın batıl oluşudur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder