2036- Hac; emredilmiş belli amelleri [belli bir
zaman içinde] yerine getirmek gayesiyle Allah'ın evi olan Kâbe'yi ziyarete
gitmektir. Aşağıda belirtilen şartlar varolduğunda, hac, ömürde bir kere insana
farz olur:
1) Baliğ olmak.
2) Akıllı ve hür olmak.
3) Hacca gitmek vasıtasıyla önemi dinde hacdan daha büyük
olan haram bir işi yapmak veya hacdan daha önemli olan farz bir ameli terk
etmek zorunda kalmamak.
4) Hacca gitme imkânına kavuşmak (=Mustati olmak). Bu imkân ise birkaç şeyle olur:
a) [Malî yeterlilik:] Yol azığı ile yolda kendi durumuna
uygun ihtiyaç duyacağı şeylere -ki ayrıntıları daha geniş kitaplarda
belirtilmiştir- yol bineğine veya onun hazırlanması için gerekli mala sahip
bulunmalıdır.
b) [Bedenî yeterlilik:] Mekke'ye gidip haccı yerine
getirebilecek güç ve sıhhate sahip olmalıdır.
c) Haccın yerine getirilmesi için yolda arızî bir engel
bulunmamalıdır. Eğer yol kapalı olur veya yol güvensizliği nedeniyle yolda
canına yahut namusuna zarar geleceğinden korkar ya da hac için hazırladığı mal
çalınırsa, hacca gitmesi farz olmaz. Ancak emniyeti olan başka bir yoldan
git-me imkânı varsa, fazla meşakkati olmadığı ve normale çok aykırı düşmediği
takdirde uzak olsa bile, o yoldan hacca gitmelidir.
d) [Vakit yeterliliği:] Hac amellerini yerine getirmeye
yeterli bir vakit bulunmalıdır.
e) Karısı ile çocukları gibi ihtiyaçlarını karşılamakla
yükümlü olduğu ve halk arasında geçimini sağlaması gerekli görünen kimselerin
nafakalarını bulundurmalıdır.
f) Geri döndükten sonra sıkıntıya düşmeyecek şekilde kazanç,
ziraat, mülk geliri ve diğer yollarla geçimini sağlayacak durumda olmalıdır.
2037- Kendine ait bir evi olmadan ihtiyacını
gideremeyen kimseye hac, ancak ev parasına sahip olmakla birlikte farz olur.
2038- Mekke'ye gidebilecek durumda olan bir
kadının, hac sonrası geçimini sağlayacak malı olmaz, kocası da örneğin, fakir
olduğundan dolayı onun ihtiyaçlarını karşıla-maz ve sonuçta sıkıntılı bir
yaşama maruz kalacaksa, üzerine hac farz olmaz.
2039- Yol azığı ve bineği olmayan kimseye başka
birisi hacca gitmesini söyler ve de hac yolculuğunda olduğu sürece kendisinin
ve geride bıraktığı ailesinin masraflarını karşılamayı üstlenirse, eğer insan
onun bu masrafları ödemesine güven duyarsa, üzerine hac farz olur.
2040- Hacca götürüp getirecek ve bu müddet
içerisinde ailesinin geçimini temin edecek düzeyde insana mal bağışlanır ve
onunla hacca gitmesi şart koşulursa, her ne kadar borçlu da olsa ve hac sonrası
geçimini sağlayacak mad-dî güce sahip olmasa bile, bununla üzerine hac farz
olur ve bağış yapılan o malı alıp, hacca gitmesi gerekir.
2041- Bir kimseye hacca götürüp getirecek ve bu
müddet içerisinde ailesinin ihtiyacını karşılayacak miktarda para verilip;
"Git haccını yap" denilir, fakat verilen para ona temlik edilmezse,
eğer geri almayacaklarından emin olursa, üzerine hac farz olur.
2042- Bir kimseye hac masraflarını karşılayacak
miktarda mal verilir, ancak buna karşılık mal alan kişinin Mekke yolunda mal
veren kimseye hizmet etmesi şart koşulursa, böyle birisi hac ile mükellef
olmaz.
2043- Bir kimseye, üzerine hac farz olacak
şekilde bir miktar mal verilir ve o da verilen bu para ile hacca giderse,
sonraki yıllar zenginleşse bile, artık üzerine hac farz olmaz.
2044- Ticaret amacıyla örneğin, Cidde'ye kadar
gider ve orada çalışıp, istediğinde oradan Mekke'ye gitmek amacıyla bulunduğu
yerden haccı gerektirecek miktarda bir mal kazanırsa, oradan hacca gitmelidir.
Bu şekilde haccettikten sonra kendi vatanından Mekke'ye götürecek miktarda bir
mala sahip olsa bile, artık ona hac farz olmaz.
2045- Başkası adına haccetmek üzere ecîr olan
kimse, kendi yerine bir başkasını ecîr tutarak hacca göndermek isterse,
kendisini ecîr olarak tayin eden kişiden izin almalıdır.
2046- Hacca götürecek imkânlara sahip olan biri
bu farzı yerine getirmez ve sonradan da fakir düşerek malî gücünü yitirirse,
zahmete katlanmak zorunda olsa bile sonraları hacca gitmelidir. Ancak hiçbir
şekilde kendi haccını yerine getirmek için Mekke'ye gitme imkânı yoksa, eğer
bir kimse, onu başkası adına haccetmesi için ücret karşılığı ecîr tayin ederse,
Mekke'ye gitmeli ve hac yaptıranın haccını yerine getirdikten sonra gelecek
yıla kadar Mekke'de kalıp, kendisi için haccetmelidir. Fakat ecîr olup, ücreti
peşin olarak alması mümkün olur ve ecîr tayin eden kimse de yaptırmak istediği
bu haccın bir yıl sonra yapılmasına razı olursa, ilk yılda kendi adına, sonraki
yılda ise kendisini ecîr tutan kimsenin adına haccetmelidir.
2047- Üzerine haccın farz olduğu ilk yılda
Mekke'ye hareket edip, emredilen belirli vakitlerde Arafat ve
Meş'a-r'ül-Haram'a ulaşamayan kimse, sonraki yıllarda tekrar hac-ca gitme
imkânına sahip olmazsa, hac ile yükümlü değildir. Ancak böyle bir kimse, önceki
yıllarda hacca gitmekle yükümlü olur
ama haccetmeyi ertelemiş olursa, sonradan zah-mete katlanmak zorunda
olsa bile hacca gitmesi gerekir.
2048- Hac ile mükellef olduğu ilk yılda hacca gitmeyen
kimse, sonradan ihtiyarlık, hastalık veya güçsüzlük nedeniyle hac yükümlülüğünü
yerine getiremeyecek duruma düşer ve bir daha güç kazanarak bizzat kendisinin
hacca gitmesinden umudu kesilirse, kendi adına başka birisini hacca
göndermelidir. Hatta hacca götürecek miktardaki paraya sahip olduğu ilk yılda
bile ihtiyarlık, hastalık veya güçsüzlük gibi sebeplerle hacca gidemezse, hac
yapması için yerine başka birisini göndermesi müstehap ihtiyattır.
2049- Başkası adına hacca gitmekle ecîr olan
kimse, Nisâ (=Kadınlar) Tavafı'nı ya onun
adına yerine getirmeli veya kendisinin yahut adına hac yaptığı kişinin adını
belirtmeksizin, üzerine düşen görevi niyet ederek o tavafı etmelidir. Eğer bu
tavafı yerine getirmezse, ecîr olan kimseye kadın haram olur.
2050- Nisâ tavafını doğru bir şekilde yerine
getirmeyen veya unutan kimse, bunu, yolun yarısında veya memleketine döndükten
sonra hatırlarsa, mümkün surette geri dönüp, bizzat o tavafı yerine
getirmelidir. Fakat tekrar Mekke'ye dönüşü mümkün olmazsa, kendisine kadının
helâl olması için, başkasını naip tutarak tavafı yaptırması gerekir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder