19 Temmuz 2012 Perşembe

FITRE ZEKÂTI (FITIR SADAKASI)


1991- Fitre, Ramazan Bayramı gecesi güneşin batması ile vacip olur. [Müslüman olan herkesin bu zekâtı vermesi gerekir. O hâlde,] bir kimse baliğ, hür, akıllı ve şuuru yerinde olur, fakir de olmazsa, kendisi ile geçimini sağlamakla yükümlü olduğu [ve o gece ekmeğini yiyenlerden sayılan] kimseler için fitre olarak kişi başına yaklaşık üç kilogram buğday, arpa, hurma, kuru üzüm, pirinç veya mısır gibi yiyecek maddelerinden müstahak olan birine vermesi gerekir. Bunlardan birinin kıymetini para olarak ödemek de yeterlidir.
1992- Kendisi ile aile fertlerinin yıllık masrafına yetecek miktarda ne malı ne de bir kazancı bulunmayan kimse, fakir sayılır ve onun fitre vermesi farz değildir.
1993- Bayram gecesi güneş batarken, [akşam yemeğine davet edilen ve] ekmeğini yiyenlerden sayılan kimselerin fitresini vermek ev sahibinin üzerine farz olur, ister bunlar nafakasını temin etmekle yükümlü olduğu kimselerden olsun ister olmasın, küçük olsun büyük olsun, Müslüman olsun kâfir olsun, kendi oturduğu şehirden olsunlar veya başka bir şehirden olsunlar fark etmez.
1994- Başka bir şehirde olup, ekmeğini yiyenlerden sayılan kimseyi [yetkisinde bıraktığı] malından kendi fitre zekâtını vermesi üzere vekil tayin eden kimse, vekilin kendi fitresini vereceğinden emin olursa, onun fitresini kendisinin vermesi gerekmez.
1995- Bayram gecesi güneş batmadan önce ev sahibinin rızasıyla evine gelip, onun ekmeğini yiyenlerden sayılan misafirin fitre zekâtı, ev sahibine farz olur.
1996- Ramazan Bayramı gecesi güneş batmadan önce ev sahibinin rızası olmadan evine gelip, bir müddet onun yanında kalan bir misafirin fitresini vermek ev sahibinin üzerine farzdır. Hatta bir kimse, birisinin geçimini temin etmeye mecbur edilirse, onun da fitresini bu şahısın vermesi gerekir.
1997- Bayram gecesi güneş battıktan sonra gelen misafirin fitresini vermek, güneş batmadan önce davet edilse ve iftarını da gittiği evde açmış olsa bile, ev sahibinin üzerine farz değildir.
1998- Ramazan Bayramı gecesi güneş battığı sırada deliren veya bayılan kimsenin fitre vermesi farz değildir.
1999- Güneş batmadan önce bulûğ çağına eren çocuk, iyileşen deli veya zengin olan fakirin, fitre zekâtının belirtilen diğer şartlarının bulunması durumunda, fitre vermesi vaciptir.
2000- Bayram gecesi güneş battığı sırada üzerine fitre vermek farz olmayan bir kimse, bayram günü öğle namazı öncesine kadar fitrenin vacip olma şartlarına kavuşursa, fitre zekâtını vermesi [farz olmasa da] müstehaptır.
2001- Ramazan Bayramı gecesi güneş battıktan sonra Müslüman olan bir kâfirin fitre vermesi gerekmez. Ama Şia olmayan bir Müslüman, ay göründükten sonra Şia olursa, fitre vermesi gerekir.
2002- Yalnızca üç kilogram buğday ve benzeri bir şeye sahip olan kimsenin fitre vermesi [vacip olmasa da] müs-tehaptır. Hatta geçimlerini sağlamakla yükümlü olduğu ailesinin de fitresini vermek istediği takdirde, elindeki o üç kiloluk yiyecek maddesini fitre zekâtı niyetiyle aile fertlerinden birine verir, o da aldığını fitre olarak niyet edip, bir diğerine verir ve böylece el ele ailenin son ferdine kadar dolaştırırlar; ama son kişi bunu fitre niyetiyle kendilerinden olmayan başka bir fakire verirse, daha iyi olur. Fakat onlardan biri küçük çocuk olursa, ihtiyat gereği fitre olarak aile fertlerinin arasında dolaştırılan bu mal, o çocuğa verilmemelidir. Eğer fitreyi [çocuğa verirler ve] çocuktan taraf da velisi onu alırsa, çocuğun ihtiyaçlarına harcaması gerekir; yoksa onun adına fitreyi başka birine verme hakkı yoktur.
2003- Güneş battıktan sonra doğan çocukla iftar yemeğine gelip, ev sahibinin ekmeğini yiyenlerden sayılan misafir için fitre vermek farz değildir. Ancak, güneşin bat-masından bayram günü öğleye kadar insana yemekte misafir olan bütün herkes için fitre vermek müstehaptır.
2004- Birisinin ekmeğini yiyenlerden sayılan kimse, güneş batmadan önce başka birinin ekmeğini yiyenlerden olursa, onun fitresi ekmeğini yemekte olduğu ikinci kimse üzerine farzdır. Meselâ, babasının evinde olan bir kız, güneş batmadan önce evlenerek kocasının evine giderse, fitresi kocasının üzerine farz olur.
2005- Fitresi başkası tarafından verilmesi gereken kim-senin, tekrar kendisinin fitre vermesi gerekmez.
2006- Eğer fitresini vermek başka birinin üzerine farz olur, o da vermezse, insanın kendi üzerine bir şey farz olmaz.
2007- Fitresini vermek başka birine farz olan kimse, kendi fitresini verse bile, bu fitre, onu vermekle yükümlü olan kişinin üzerinden düşmez.
2008- Kocası tarafından nafakası karşılanmayan bir kadın, eğer bir başkasının ekmeğini yiyenlerden sayılırsa, fitresi onun üzerine farzdır. Ancak başkasının ekmeğini yiyenlerden sayılmazsa, fakir olmadığı takdirde fitresini ken-disi vermelidir.
2009- Seyit olmayan kimse, seyit olan birisine fitre veremez. Hatta fitresini vermekle yükümlü olduğu seyidin fitresini de başka bir seyide veremez.
2010- Anne ya da sütanneden süt emen çocuğun fitresi, anne veya sütannenin ihtiyaçlarını karşılayan kimseye farzdır. Ancak anne veya sütanne, kendi ihtiyaçlarını çocuğun malından karşılıyorlarsa, çocuğun fitresi kimsenin üzerine farz olmaz.
2011- Bir kimse, ailesinin ihtiyaçlarını haram maldan karşılasa bile, onların fitrelerini helâl maldan vermelidir.
2012- İnsan, bir kimseyi ecîr tutar ve anlaşmada onun masraflarını karşılamayı şart koşarsa, eğer şartına amel eder ve ecîr onun ekmeğini yiyenlerden sayılırsa, fitresini de vermesi gerekir. Ancak yalnız onun ihtiyaçlarına yetecek miktarda belirli bir ücret vermeyi şart koşar ve örneğin, ihtiyaçlarını karşılaması için bir miktar para verirse, ecîr olan kimsenin fitresini vermek onun üzerine farz olmaz.
2013- Bayram gecesi güneş battıktan sonra ölen kimsenin kendisinin ve ailesinin fitresi, miras olarak bıraktığı maldan verilmelidir. Fakat bir kimse güneş batmadan önce ölürse, onun ve ailesinin fitresini terekeden vermek farz değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder