1730- Kamerî aylarının ilk günü, beş şeyle
tespit edilir:
1) Bizzat insanın kendisinin hilâli görmesi ile.
2) Sözleri yakîn=kesin
bilgi getirecek büyük bir topluluğun, hilâli gördüklerini söylemeleri veya
herhangi bir şeyle insana yakin gelmesi ile.
3) İki adil erkeğin gece hilâli gördüklerini söylemeleri
ile. Ancak hilâlin vasfı konusunda farklı haber verirler veya hilâlin iç
kısmının ufka doğru olması gibi gerçeğe aykırı bir şekilde şahadette
bulunurlarsa, ayın ilk günü tespit edilmiş olmaz. Ama eğer hilâlin bazı
özelliklerinin tespitinde ihtilafa düşerlerse, örneğin biri hilâlin yüksek
olduğunu, diğeri ise yüksek olmadığını haber verirse, o iki adilin sözüyle ayın
ilk günü sabit olur.
4) Şaban ayından otuz günün geçmesi ile. Şabandan otuz gün
geçince, ramazan ayının ilki sabit olur. Yine, ramazan ayından otuz günün
geçmesiyle de şevval ayının ilki sabit olur.
5) Şer'î hâkimin, ayın ilk günü olduğuna hükmetmesi ile.
1731- Şer'î hâkim (=veliyy-i
fakih) ayın ilk günü olduğuna hükmedince, onu taklit etmeyen kimse bile onun
hük-müne göre amel etmelidir. Fakat şer'î hâkimin hata yaptığını bilen bir
kimse, onun hükmüne göre amel edemez.
1732- Ayın ilk günü, müneccimin sözü ile sabit
olmaz. Ancak, insan onun sözü ile ayın ilk günü olduğuna yakin ederse, ona göre
amel etmelidir.
1733- Hilâlin yüksekliği veya geç batışı ile,
önceki gecenin, ayın ilk gecesi olduğuna hükmedilmez.
1734- Kendisine ramazan ayının ilk günü sabit
olmadığından dolayı oruç tutmayan bir kimse, iki adil erkeğin bir önceki gece
ramazan ayının hilâlini gördüklerini haber vermeleriyle, o günün orucunu
sonradan kaza etmelidir.
1735- Bir şehirde ayın ilk günü sabit olursa,
başka bir şehir için geçerli olmaz. Ama eğer o iki şehir birbirine yakın ise
veya insan o iki şehrin ufuklarının bir olduğunu biliyorsa, birinde hilâlin
görülmesi diğeri için de geçerlidir.
1736- Ayın ilk günü, telgrafla sabit olmaz.
Fakat telgraf çekilen şehrin ufku diğer şehirle bir olur veya bu iki şehir
birbirine çok yakın olurlarsa, telgraf, şer'î hâkimin hük-müne veya iki adil
erkeğin tanıklığına dayalı olduğu takdirde ayın ilk günü sabit olur.
1737- Ramazan ayının otuzuncu gününün ramazandan
mı, yoksa şevval ayından mı olduğu belli olmayan bir günde, insanın oruç
tutması gerekir. Fakat bir kimse, akşam olmadan o günün şevval ayının ilk günü
olduğunu anlarsa, orucunu açmalıdır.
1738- Hapiste olan bir kimse, ramazan ayının
girişine yakin edemezse, tahmin üzere amel etmelidir. Eğer o da mümkün olmazsa,
hangi ayda oruç tutarsa sahihtir. Farz ihtiyat gereği, böyle bir kimse ancak
oruç tuttuğu aydan on bir ayın geçmesiyle sonraki ramazanın orucuna
başlayabilir. Ama eğer sonradan ramazan ayının girişini tahmin üzere tespit
edecek olursa, artık tahminine göre amel etmelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder