24 Temmuz 2012 Salı

NECASETLE İLGİLİ HÜKÜMLER


135- Kur'ân'ın yazı ve sayfasını necis etmek haramdır. Necis olduğunda, hemen yıkanması gerekir.

136- Kur'ân'ın cildi necis olduğunda, Kur'ân'a saygısızlık sayıldığı takdirde yıkanması gerekir.

137- Kur'ân'ı, ölü hayvan ve kan gibi necasetlerin üzerine koymak, necaset kuru bile olsa haramdır ve Kur'ân'ın onun üzerinden kaldırılması farzdır.

138- Kur'ân'ın bir harfini bile necis mürekkeple yazmak haramdır. Yazıldığı takdirde yıkanmalı veya yontma ve benzeri bir yolla silinmelidir.

139- Farz ihtiyat gereği kâfire Kur'ân vermekten sakınılmalıdır. Kâfirin elinde Kur'ân görüldüğünde imkan dahilinde alınmalıdır.

140- Kur'ân sayfası veya üzerinde Allah'ın, Resululla-h'ın (s.a.a) veya Ehlibeyt İmamlarının (a.s) adı yazılı bir kağıt gibi, saygı gösterilmesi gereken bir şey, tuvalete düşerse, onu dışarı çıkarıp yıkamak, masrafı bile gerektirse, farzdır. Eğer çıkarmak mümkün olmazsa, o sayfanın çürüdüğüne yâkin edilene dek o tuvalet kullanılmamalıdır. Yine Türbet (Hz. Hüseyin'in -a.s- türbesine ait toprak) tuvalete düşer ve onu çıkarmak mümkün olmazsa, dağılıp tamamen yok olmasından emin olana dek o tuvalet kullanılmamalıdır.

141- Necis olan şeyi yeyip içmek haramdır. Yine zararı olduğu takdirde necasetin kendisini çocuklara yedirmek haramdır; hatta farz ihtiyat gereği zararlı olmasa bile necaseti çocuklara yedirmekten sakınılmalıdır. Ama necis olmuş yemekleri çocuğa yedirmek haram değildir.

142- Yıkanıp temizlenmesi mümkün olan necis bir şeyi satarken veya âriyet (ödünç) verirken, necis olduğunu söylememenin sakıncası yoktur. Ama eğer, satın veya âriyet alan kimsenin bunu yeme ve içmede kullanacağı bilinirse, necis olduğunun söylenmesi gerekir.

143- Eğer bir kimse, birinin necis olan bir şeyi yediğini veya necis elbiseyle namaz kıldığını görürse, ona söylemesi gerekmez.

144- Evinin veya yaygısının bir yeri necis olan kimse, o eve giren kimselerin beden veya elbise veya başka bir şeylerinin rutubetli olarak necis yere değdiğini görürse, onlara söylemesi gerekmez.

145- Ev sahibi, yemek yerken yemeğin necis olduğunu anlarsa, misafirlere söylemesi gerekir. Misafirlerden biri anlarsa, diğerlerine söylemesi gerekmez; ama birbirleriyle olan ilişkilerinin çok sıkı olduğundan söylemediği takdirde kendisinin de necis olacağını biliyorsa, yemekten sonra onlara söylemesi gerekir.
146- Ariyet alınan şey necis olur ve sahibinin onu yeyip içmede kullanacağı bilinirse, ona söylenilmesi farzdır.

147- İyiyi ve kötüyü birbirinden ayırt edebilen bir çocuk, bulûğ çağı yakın olsa bile necis bir şeyi yıkadığını söylerse onu yeniden yıkamak gerekir; ama elinde bulunan bir şeyin necis olduğunu söylerse, farz ihtiyat gereği o şeyden kaçınmak gerekir. Ancak bulûğ çağı yaklaşmış olan bir çocuğun sözlerinin geçerli ve muteber oluşu, uzak bir görüş değildir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder