20 Temmuz 2012 Cuma

SAHİH OLAN ŞÜPHELER


1199- Dört rekâtlı namazların rekâtlarının sayısında şüp-he edildiğinde, dokuz hâlde önce düşünülmelidir; düşündükten sonra şüphenin herhangi bir tarafının doğru olduğundan emin olunur veya bu hususta zanna ulaşılırsa, o tarafa karar verilip namazın tamamlanması gerekir. Aksi tak-dirde, aşağıda açıklanan hükümlere göre hareket edilmelidir. O dokuz hâl şunlardan ibarettir:
1) İkinci secde yapıldıktan sonra iki rekât mı, üç rekât mı kılındığında şüpheye düşmek ki, bu durumda üç rekât kılındığına hükmedilmeli ve bir rekât daha kılınarak namaz tamamlanmalıdır. Namazın peşinden de, ileride anlatılacağı üzere, bir rekât ayakta veya iki rekât oturularak ihtiyat namazı kılınmalıdır.
2) İkinci secde yapıldıktan sonra iki ve dört arasında şüpheye düşmek ki, bu durumda dört rekât kılındığı kabul edilmeli; namaz tamamlanmalıdır ve namazdan sonra iki rekât ayakta ihtiyat namazı kılınmalıdır.
3) İkinci secde yapıldıktan sonra iki, üç ve dört arasında şüpheye düşmek ki, bu durumda dört kılındığı kabul edilmeli; namazdan sonra iki rekât ayakta ve iki rekât da oturularak ihtiyat namazı kılınmalıdır. Fakat birinci secdeden sonra veya ikinci secdeden kalkılmadan önce bu üç şüpheden biriyle karşılaşılırsa, namaz bırakılıp yeniden kılınabilir.
4) İkinci secde yapıldıktan sonra dört ve beş arasında şüpheye düşmek ki, bu durumda dört olduğu kabul edilerek namaz tamamlanmalı ve namazdan sonra iki sehiv secdesi yapılmalıdır. Fakat birinci secdeden sonra veya ikinci secdeden kalkılmadan önce bu şüpheye düşülürse, namazın batıl olup iade edilmesi gerektiği hâlde müstehap ihtiyat gereği aynı hüküm de uygulanmalıdır.
5) Üç ve dört arasında şüpheye düşmek ki, bu namazın neresinde gerçekleşirse gerçekleşsin, dört olduğu kabul edilmeli ve namaz tamamlanmalıdır. Namazdan sonra bir rekât ayakta veya iki rekât oturularak ihtiyat namazı kılın-malıdır.
6) Ayakta iken dört ve beş arasında şüpheye düşmek ki, bu durumda oturulup teşehhüt okunmalı ve selâm verilmelidir. Sonra bir rekât ayakta veya iki rekât oturularak ihtiyat namazı kılınmalıdır.
7) Ayakta iken üç ve beş arasında şüpheye düşmek ki, yine oturulup teşehhüt okunmalı; selâm verilmeli ve iki rekât ayakta ihtiyat namazı kılınmalıdır.
8) Ayakta iken üç, dört ve beş arasında şüpheye düşmek ki, oturulup teşehhüt okunmalı ve selâmdan sonra, iki rekât ayakta ve iki rekât da oturularak ihtiyat namazı kılınmalıdır.
9) Ayakta iken beş ve altı arasında şüpheye düşmek ki, bu durumda oturulup teşehhüt okunmalı; selâm verilmeli ve iki sehiv secdesi yapılmalıdır.
1200- Sahih şüphelerden biriyle karşılaşıldığında, namaz bozulmamalıdır. Eğer namaz bozulursa, günah işlenmiş olur. Bu yüzden yüzü kıbleden çevirmek gibi namazı batıl eden bir iş yapılmadan önce namaz baştan alınırsa, ikinci namaz da batıl olur. Eğer namazı batıl eden bir iş yapıldıktan sonra namaza başlanırsa, ikinci namaz sahihtir.
1201- Namazda, ihtiyat namazını gerektiren şüphelerden biriyle karşılaşan insan, namazı bu şekilde tamamlar ve ihtiyat namazı kılmadan namazı yeniden kılarsa, günah işlemiş olur. O hâlde namazı batıl eden bir iş yapılmadan önce namaz baştan alınırsa, ikinci namaz da batıldır. Eğer namazı batıl eden bir iş yapıldıktan sonra başlanırsa, ikinci namaz sahihtir.
1202- Sahih şüphelerden biriyle karşılaşılınca, söylendiği gibi hemen düşünülmelidir. Fakat zannın veya yakinin bir tarafa galip gelmesine vasıta olacak şeyler yok olmayacaksa, düşünmenin biraz ertelenmesinin sakıncası yoktur. Örneğin, secdede şüpheye düşülürse, düşünme secdeden sonraya bırakılabilir.
1203- Önce zan bir tarafa galip olur, sonra iki taraf da eşit olursa, şüpheyle ilgili hükümlere uyulmalıdır. Eğer önce iki taraf eşit olur ve mükellef de vazifesi olan tarafa karar verir; ancak sonra öbür tarafa zan bulursa, o tarafa karar verip namazı tamamlamalıdır.
1204- Zannın bir tarafa galip gelip gelmediğini bilmeyen kimsenin ihtiyat etmesi gerekir. Konuyla ilgili ihtiyat, yerine göre değişir ki bununla ilgili hükümler, ayrıntılı kitaplarda açıklanmıştır.
1205- Namazdan sonra namazdayken iki rekât mı, üç rekât mı kılındığına dair tereddüt edilip üç olduğu kabul e-dildiği bilinir; ancak üç rekât kılındığına dair zan mı olduğu, yoksa her iki tarafın eşit mi olduğu bilinmezse, ihtiyat namazı kılınmalıdır.
1206- Teşehhüt okunduğu sırada veya kıyama durulduktan sonra iki secdenin yapılıp yapılmadığından şüphe edilir ve yine o sırada, iki secde yapıldıktan sonra sahih olan şüphelerden biriyle karşılaşılırsa, örneğin, iki rekât mı, üç rekât mı kılındığından şüphe edilirse, farz ihtiyat gereği şüpheyle ilgili hükme uyulmalı ve namaz iade edilmelidir.
1207- Teşehhüde başlamadan veya teşehhüdü olmayan rekâtlarda ayağa kalkmadan önce, iki secdenin yapılıp yapılmadığından şüphe edilir ve aynı zamanda iki secde yapıldıktan sonra sahih olan şüphelerden biriyle karşılaşılırsa, namaz batıl olur.
1208- Ayakta iken üç ile dört veya üç, dört ve beş rekâtları arasında şüpheye düşülür ve önceki rekâtın iki veya bir secdesinin yapılmadığının farkına varılırsa, namaz batıl olur.
1209- Bir şüphesi zail olup diğer bir şüpheyle karşılaşan kimse, -örneğin, önce iki rekât mı, üç rekât mı ve daha sonra üç rekât mı, dört rekât mı kıldığından şüphe eden kimse- ikinci şüpheyle ilgili hükme uymalıdır.
1210- Namazdan sonra namazdaki şüphenin iki ile üç mü, yoksa üç ile dört mü rekât arasında olduğundan şüphe edilirse, farz ihtiyat gereği her iki şüpheyle ilgili hükme u-yulmalı ve namaz iade edilmelidir.
1211- Namazdan sonra, namazda bir şüphe ile karşılaşıldığı bilinir; ama sahih mi, batıl mı şüphelerden olduğu veya sahih şüphelerin hangi kısmından olduğu bilinmezse, farz ihtiyat gereği, ihtimal verilen sahih şüphelerin hükmüne uyulmalı ve namaz da iade edilmelidir.
1212- Oturarak namaz kılan bir kimse, bir rekât ayakta veya iki rekât oturarak ihtiyat namazı kılmasını gerektirecek bir şüphe ile karşılaşırsa, iki rekât oturarak kılmalıdır. Hatta eğer iki rekât ayakta ihtiyat namazı kılmasını gerektiren bir şüpheyle karşılaşırsa, iki rekât oturarak kılmalıdır.
1213- Ayakta namaz kılan bir kimse ihtiyat namazı kılarken ayakta durmaktan âciz olursa, ihtiyat namazını bir önceki hükümde belirtilen ve oturarak namaz kılan kimse gibi kılmalıdır.
1214- Oturarak namaz kılan bir kimse, ihtiyat namazı kılacağı zaman ayakta durmaya gücü yeterse, ayakta namaz kılan kimselerle ilgili hükümleri uygulamalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder