1199- Dört rekâtlı namazların rekâtlarının
sayısında şüp-he edildiğinde, dokuz hâlde önce düşünülmelidir;
düşündükten sonra şüphenin herhangi bir tarafının doğru olduğundan emin olunur
veya bu hususta zanna ulaşılırsa, o tarafa karar verilip namazın tamamlanması
gerekir. Aksi tak-dirde, aşağıda açıklanan hükümlere göre hareket edilmelidir.
O dokuz hâl şunlardan ibarettir:
1) İkinci secde yapıldıktan sonra iki rekât mı, üç rekât mı
kılındığında şüpheye düşmek ki, bu durumda üç rekât kılındığına hükmedilmeli ve
bir rekât daha kılınarak namaz tamamlanmalıdır. Namazın peşinden de, ileride
anlatılacağı üzere, bir rekât ayakta veya iki rekât oturularak ihtiyat namazı
kılınmalıdır.
2) İkinci secde yapıldıktan sonra iki ve dört arasında
şüpheye düşmek ki, bu durumda dört rekât kılındığı kabul edilmeli; namaz
tamamlanmalıdır ve namazdan sonra iki rekât ayakta ihtiyat namazı kılınmalıdır.
3) İkinci secde yapıldıktan sonra iki, üç ve dört arasında
şüpheye düşmek ki, bu durumda dört kılındığı kabul edilmeli; namazdan sonra iki
rekât ayakta ve iki rekât da oturularak ihtiyat namazı kılınmalıdır. Fakat
birinci secdeden sonra veya ikinci secdeden kalkılmadan önce bu üç şüpheden
biriyle karşılaşılırsa, namaz bırakılıp yeniden kılınabilir.
4) İkinci secde yapıldıktan sonra dört ve beş arasında
şüpheye düşmek ki, bu durumda dört olduğu kabul edilerek namaz tamamlanmalı ve
namazdan sonra iki sehiv secdesi yapılmalıdır. Fakat birinci secdeden sonra
veya ikinci secdeden kalkılmadan önce bu şüpheye düşülürse, namazın batıl olup
iade edilmesi gerektiği hâlde müstehap ihtiyat gereği aynı hüküm de
uygulanmalıdır.
5) Üç ve dört arasında şüpheye düşmek ki, bu namazın
neresinde gerçekleşirse gerçekleşsin, dört olduğu kabul edilmeli ve namaz
tamamlanmalıdır. Namazdan sonra bir rekât ayakta veya iki rekât oturularak
ihtiyat namazı kılın-malıdır.
6) Ayakta iken dört ve beş arasında şüpheye düşmek ki, bu
durumda oturulup teşehhüt okunmalı ve selâm verilmelidir. Sonra bir rekât
ayakta veya iki rekât oturularak ihtiyat namazı kılınmalıdır.
7) Ayakta iken üç ve beş arasında şüpheye düşmek ki, yine
oturulup teşehhüt okunmalı; selâm verilmeli ve iki rekât ayakta ihtiyat namazı
kılınmalıdır.
8) Ayakta iken üç, dört ve beş arasında şüpheye düşmek ki,
oturulup teşehhüt okunmalı ve selâmdan sonra, iki rekât ayakta ve iki rekât da
oturularak ihtiyat namazı kılınmalıdır.
9) Ayakta iken beş ve altı arasında şüpheye düşmek ki, bu
durumda oturulup teşehhüt okunmalı; selâm verilmeli ve iki sehiv secdesi
yapılmalıdır.
1200- Sahih şüphelerden biriyle
karşılaşıldığında, namaz bozulmamalıdır. Eğer namaz bozulursa, günah işlenmiş
olur. Bu yüzden yüzü kıbleden çevirmek gibi namazı batıl eden bir iş yapılmadan
önce namaz baştan alınırsa, ikinci namaz da batıl olur. Eğer namazı batıl eden
bir iş yapıldıktan sonra namaza başlanırsa, ikinci namaz sahihtir.
1201- Namazda, ihtiyat namazını gerektiren
şüphelerden biriyle karşılaşan insan, namazı bu şekilde tamamlar ve ihtiyat
namazı kılmadan namazı yeniden kılarsa, günah işlemiş olur. O hâlde namazı
batıl eden bir iş yapılmadan önce namaz baştan alınırsa, ikinci namaz da
batıldır. Eğer namazı batıl eden bir iş yapıldıktan sonra başlanırsa, ikinci
namaz sahihtir.
1202- Sahih şüphelerden biriyle karşılaşılınca,
söylendiği gibi hemen düşünülmelidir. Fakat zannın veya yakinin bir tarafa
galip gelmesine vasıta olacak şeyler yok olmayacaksa, düşünmenin biraz
ertelenmesinin sakıncası yoktur. Örneğin, secdede şüpheye düşülürse, düşünme
secdeden sonraya bırakılabilir.
1203- Önce zan bir tarafa galip olur, sonra iki
taraf da eşit olursa, şüpheyle ilgili hükümlere uyulmalıdır. Eğer önce iki
taraf eşit olur ve mükellef de vazifesi olan tarafa karar verir; ancak sonra
öbür tarafa zan bulursa, o tarafa karar verip namazı tamamlamalıdır.
1204- Zannın bir tarafa galip gelip gelmediğini
bilmeyen kimsenin ihtiyat etmesi gerekir. Konuyla ilgili ihtiyat, yerine göre
değişir ki bununla ilgili hükümler, ayrıntılı kitaplarda açıklanmıştır.
1205- Namazdan sonra namazdayken iki rekât mı,
üç rekât mı kılındığına dair tereddüt edilip üç olduğu kabul e-dildiği bilinir;
ancak üç rekât kılındığına dair zan mı olduğu, yoksa her iki tarafın eşit mi
olduğu bilinmezse, ihtiyat namazı kılınmalıdır.
1206- Teşehhüt okunduğu sırada veya kıyama
durulduktan sonra iki secdenin yapılıp yapılmadığından şüphe edilir ve yine o
sırada, iki secde yapıldıktan sonra sahih olan şüphelerden biriyle
karşılaşılırsa, örneğin, iki rekât mı, üç rekât mı kılındığından şüphe
edilirse, farz ihtiyat gereği şüpheyle ilgili hükme uyulmalı ve namaz iade
edilmelidir.
1207- Teşehhüde başlamadan veya teşehhüdü
olmayan rekâtlarda ayağa kalkmadan önce, iki secdenin yapılıp yapılmadığından
şüphe edilir ve aynı zamanda iki secde yapıldıktan sonra sahih olan şüphelerden
biriyle karşılaşılırsa, namaz batıl olur.
1208- Ayakta iken üç ile dört veya üç, dört ve
beş rekâtları arasında şüpheye düşülür ve önceki rekâtın iki veya bir
secdesinin yapılmadığının farkına varılırsa, namaz batıl olur.
1209- Bir şüphesi zail olup diğer bir şüpheyle
karşılaşan kimse, -örneğin, önce iki rekât mı, üç rekât mı ve daha sonra üç
rekât mı, dört rekât mı kıldığından şüphe eden kimse- ikinci şüpheyle ilgili
hükme uymalıdır.
1210- Namazdan sonra namazdaki şüphenin iki ile
üç mü, yoksa üç ile dört mü rekât arasında olduğundan şüphe edilirse, farz
ihtiyat gereği her iki şüpheyle ilgili hükme u-yulmalı ve namaz iade
edilmelidir.
1211- Namazdan sonra, namazda bir şüphe ile
karşılaşıldığı bilinir; ama sahih mi, batıl mı şüphelerden olduğu veya sahih
şüphelerin hangi kısmından olduğu bilinmezse, farz ihtiyat gereği, ihtimal
verilen sahih şüphelerin hükmüne uyulmalı ve namaz da iade edilmelidir.
1212- Oturarak namaz kılan bir kimse, bir rekât
ayakta veya iki rekât oturarak ihtiyat namazı kılmasını gerektirecek bir şüphe
ile karşılaşırsa, iki rekât oturarak kılmalıdır. Hatta eğer iki rekât ayakta
ihtiyat namazı kılmasını gerektiren bir şüpheyle karşılaşırsa, iki rekât
oturarak kılmalıdır.
1213- Ayakta namaz kılan bir kimse ihtiyat
namazı kılarken ayakta durmaktan âciz olursa, ihtiyat namazını bir önceki
hükümde belirtilen ve oturarak namaz kılan kimse gibi kılmalıdır.
1214- Oturarak namaz kılan bir kimse, ihtiyat
namazı kılacağı zaman ayakta durmaya gücü yeterse, ayakta namaz kılan
kimselerle ilgili hükümleri uygulamalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder