958- İftitah tekbiri alınırken ve yine rükûdan
önce (ki buna rükûya bitişik kıyam denir) ayakta durmak rükündür. Ama Fatiha ve
sure okunurken ve yine rükûdan kalktıktan sonraki kıyam (=ayakta durmak) rükün değildir. O hâlde,
unutkanlık yüzünden terk edilirse, namaz sahihtir.
959- Namaz kılanın, kıyamda olduğu hâlde iftitah
tekbirini aldığından emin olması için, tekbirden önce ve sonra bir miktar
ayakta durması farzdır.
960- Fatiha ve sure okunduktan sonra unutularak rü-kûya
gidilmeden oturulur; ancak rükûnun yapılmadığı hatırlanırsa, tam doğrulacak
şekilde ayağa kalkılmalı ve sonra rükûya varılmalıdır. Tam dikilmeden eğilerek
rükûya varı-lırsa, rükûdan önceki kıyam yapılmadığından dolayı namaz batıl
olur.
961- Ayakta durulduğu zaman beden hareket
ettirilme-meli, bir tarafa eğilmemeli ve bir yere yaslanılmamalıdır. Fakat
çaresizlikten olur ya da rükûya eğilirken ayaklar hareket ettirilirse,
sakıncası yoktur.
962- Ayakta durduğu zaman, unutkanlıkla vücudunu
hareket ettirir ya bir tarafa eğilir veya bir yere yaslanırsa, sakıncası
yoktur. Fakat iftitah tekbiri alınırken bulunulan kıyam ile rükûya varmadan
önceki kıyamdan herhangi birinde vücut hareket ederse, bu unutkanlık yüzünden
yapılsa bile, namaz tamamlanır ve farz ihtiyat gereği namaz iade edilmelidir.
963- Ayakta iken, her iki ayağın yerde olması
gerekir. Fakat bedenin ağırlığının her iki ayak üzerinde olması gerekli
değildir; bir ayak üzerinde olmasının sakıncası yoktur.
964- Ayakta düzgün durabilen birisinin, normal
duruş hâlinden çıkacak derecede ayaklarını açması durumunda, namazı batıl olur.
965- İnsan namazda, biraz ileri veya geri gitmek
ya da bedenini biraz sağa veya sola hareket ettirmek isterse, bir şey
okumamalıdır. Fakat بِحَوْلِ اللَّهِ وَ قُوَّتِهِ اَقُومُ وَ اَقْعُدُ ) ) "Bihevlillahi
ve kuvvetihi ekûmu ve ek'‘ud" zikrini ancak ayağa kalkarken
diyebilir. Farz olan zikirleri söylerken vücut hareketsiz olmalıdır. Hatta farz
ihtiyat gereği, müstehap zikirleri söylerken de vücut hareketsiz olmalıdır.
966- Vücut hareket hâlindeyken zikir söylenirse
örneğin, rükûya ve secdeye giderken tekbir alınırsa, eğer bu, namazda denilmesi
sünnet olan zikir kastıyla söylenirse, namaz iade edilmelidir. Eğer bu değil
de, mutlak (=her-hangi bir ) zikir
niyetiyle söylenirse, namaz sahihtir.
967- Fatiha okunurken el ve parmakların hareket
ettirilmesinin sakıncası yoktur. Ama müstehap ihtiyat gereği, hareket
ettirilmemelidir.
968- Fatiha ve sure ya da tesbihat okunurken,
elinde olmayarak vücudun sükuneti bozulacak kadar hareket edilirse, farz
ihtiyat gereği vücut istikrar bulduktan sonra hareket hâlinde okunan şeyler
tekrar okunmalıdır.
969- Namazda iken ayakta durmaktan âciz kalan
kimse, oturmalıdır. Oturmaktan da âciz kalırsa, yatması gerekir. Fakat, vücut
istikrar buluncaya kadar bir şey okunma-malıdır.
970- İnsan ayakta kılmaya gücü yettiği müddetçe,
oturarak namaz kılamaz. Meselâ, ayakta durduğu zaman vücudu hareket eden veya
bir şeye yaslanmak zorunda olan yahut vücudunu eğerek veya rükûya doğru
eğilerek veya ayaklarını normalden fazla açarak durabilen kimse, mümkün olduğu
şekilde ayakta durup namazını kılmalıdır. Hiç bir şekilde, hatta rükû hâli gibi
eğilerek bile ayakta dura-mazsa, dümdüz oturup öylece namazını kılmalıdır.
971- Oturarak namaz kılabilen kimse, yatarak
namaz kılamaz. Eğer düzgün şekilde oturamazsa, gücü yettiği şekilde
oturmalıdır. Eğer hiç bir şekilde oturamazsa "kıble ahkamı"nda
açıklandığı gibi sağ yanı üzerine uzanması gerekir. Eğer bu da mümkün değilse,
sol yanı üzerine, o da mümkün olmazsa, ayaklarının altı kıbleye gelecek şekilde
sırt üstü yatmalıdır.
972- Oturarak namaz kılan bir kimse, Fatiha ve
sureyi okuduktan sonra kalkıp rükûyu ayakta yerine getirebiliyorsa kalkmalı ve
kalktıktan sonra rükûya gitmelidir. Eğer bunu yapamıyorsa, rükûyu da oturarak
yapmalıdır.
973- Yatarak namaz kılan bir kimse, namaz
arasında oturmaya gücü yeterse, gücü yettiği miktarı oturarak kılması gerekir.
Aynı şekilde ayakta durmaya gücü yeterse, gücü yettiği kadarını ayakta
kılmalıdır. Fakat, vücudu istikrar bulmadan, hiçbir şey okuyamaz.
974- Oturarak namaz kılan bir kimse, namaz
arasında kalkmaya gücü yeterse, namazdan gücü yettiği miktarı ayakta
kılmalıdır. Fakat vücudu istikrar bulmadıkça, hiçbir şey okumamalıdır.
975- Ayakta namaz kılabilecek durumda olan bir
kimse, ayakta durunca hastalanacağından ya da bir zarara uğra-yacağından korkarsa, oturarak namaz kılabilir.
Eğer bu kor-ku oturma hususunda da olursa, yatarak namaz kılabilir.
976- İnsan, vaktin sonuna doğru namazı ayakta
kılmaya gücü yeteceğine ihtimal vermesine rağmen namazını ilk vakitte
kılabilir; gerçi namazı vaktin sonuna kadar geciktir-mesi, ihtiyata uygundur.
977- Ayakta durulduğu zaman vücudu dik tutmak,
o-muzları aşağı bırakmak, elleri budlar üzerine koymak, par-makları birbirine
bitiştirmek, secde yerine bakmak, vücut ağırlığını her iki ayak üzerine eşit
şekilde bırakmak, huzu ve huşu içinde olmak, ayakları bir hizada tutmak,
erkeğin ayaklarını üç açık parmaktan bir karışa kadar açması, kadınınsa
ayaklarını birbirine bitiştirmesi müstehaptır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder