21 Temmuz 2012 Cumartesi

KIYAM (AYAKTA DURMAK)

958- İftitah tekbiri alınırken ve yine rükûdan önce (ki buna rükûya bitişik kıyam denir) ayakta durmak rükündür. Ama Fatiha ve sure okunurken ve yine rükûdan kalktıktan sonraki kıyam (=ayakta durmak) rükün değildir. O hâlde, unutkanlık yüzünden terk edilirse, namaz sahihtir.
959- Namaz kılanın, kıyamda olduğu hâlde iftitah tekbirini aldığından emin olması için, tekbirden önce ve sonra bir miktar ayakta durması farzdır.
960- Fatiha ve sure okunduktan sonra unutularak rü-kûya gidilmeden oturulur; ancak rükûnun yapılmadığı hatırlanırsa, tam doğrulacak şekilde ayağa kalkılmalı ve sonra rükûya varılmalıdır. Tam dikilmeden eğilerek rükûya varı-lırsa, rükûdan önceki kıyam yapılmadığından dolayı namaz batıl olur.
961- Ayakta durulduğu zaman beden hareket ettirilme-meli, bir tarafa eğilmemeli ve bir yere yaslanılmamalıdır. Fakat çaresizlikten olur ya da rükûya eğilirken ayaklar hareket ettirilirse, sakıncası yoktur.
962- Ayakta durduğu zaman, unutkanlıkla vücudunu hareket ettirir ya bir tarafa eğilir veya bir yere yaslanırsa, sakıncası yoktur. Fakat iftitah tekbiri alınırken bulunulan kıyam ile rükûya varmadan önceki kıyamdan herhangi birinde vücut hareket ederse, bu unutkanlık yüzünden yapılsa bile, namaz tamamlanır ve farz ihtiyat gereği namaz iade edilmelidir.
963- Ayakta iken, her iki ayağın yerde olması gerekir. Fakat bedenin ağırlığının her iki ayak üzerinde olması gerekli değildir; bir ayak üzerinde olmasının sakıncası yoktur.
964- Ayakta düzgün durabilen birisinin, normal duruş hâlinden çıkacak derecede ayaklarını açması durumunda, namazı batıl olur.
965- İnsan namazda, biraz ileri veya geri gitmek ya da bedenini biraz sağa veya sola hareket ettirmek isterse, bir şey okumamalıdır. Fakat بِحَوْلِ اللَّهِ وَ قُوَّتِهِ اَقُومُ وَ اَقْعُدُ "Bihevlillahi ve kuvvetihi ekûmu ve ek'‘ud" zikrini ancak ayağa kalkarken diyebilir. Farz olan zikirleri söylerken vücut hareketsiz olmalıdır. Hatta farz ihtiyat gereği, müstehap zikirleri söylerken de vücut hareketsiz olmalıdır.
966- Vücut hareket hâlindeyken zikir söylenirse örneğin, rükûya ve secdeye giderken tekbir alınırsa, eğer bu, namazda denilmesi sünnet olan zikir kastıyla söylenirse, namaz iade edilmelidir. Eğer bu değil de, mutlak (=her-hangi bir ) zikir niyetiyle söylenirse, namaz sahihtir.
967- Fatiha okunurken el ve parmakların hareket ettirilmesinin sakıncası yoktur. Ama müstehap ihtiyat gereği, hareket ettirilmemelidir.
968- Fatiha ve sure ya da tesbihat okunurken, elinde olmayarak vücudun sükuneti bozulacak kadar hareket edilirse, farz ihtiyat gereği vücut istikrar bulduktan sonra hareket hâlinde okunan şeyler tekrar okunmalıdır.
969- Namazda iken ayakta durmaktan âciz kalan kimse, oturmalıdır. Oturmaktan da âciz kalırsa, yatması gerekir. Fakat, vücut istikrar buluncaya kadar bir şey okunma-malıdır.
970- İnsan ayakta kılmaya gücü yettiği müddetçe, oturarak namaz kılamaz. Meselâ, ayakta durduğu zaman vücudu hareket eden veya bir şeye yaslanmak zorunda olan yahut vücudunu eğerek veya rükûya doğru eğilerek veya ayaklarını normalden fazla açarak durabilen kimse, mümkün olduğu şekilde ayakta durup namazını kılmalıdır. Hiç bir şekilde, hatta rükû hâli gibi eğilerek bile ayakta dura-mazsa, dümdüz oturup öylece namazını kılmalıdır.
971- Oturarak namaz kılabilen kimse, yatarak namaz kılamaz. Eğer düzgün şekilde oturamazsa, gücü yettiği şekilde oturmalıdır. Eğer hiç bir şekilde oturamazsa "kıble ahkamı"nda açıklandığı gibi sağ yanı üzerine uzanması gerekir. Eğer bu da mümkün değilse, sol yanı üzerine, o da mümkün olmazsa, ayaklarının altı kıbleye gelecek şekilde sırt üstü yatmalıdır.
972- Oturarak namaz kılan bir kimse, Fatiha ve sureyi okuduktan sonra kalkıp rükûyu ayakta yerine getirebiliyorsa kalkmalı ve kalktıktan sonra rükûya gitmelidir. Eğer bunu yapamıyorsa, rükûyu da oturarak yapmalıdır.
973- Yatarak namaz kılan bir kimse, namaz arasında oturmaya gücü yeterse, gücü yettiği miktarı oturarak kılması gerekir. Aynı şekilde ayakta durmaya gücü yeterse, gücü yettiği kadarını ayakta kılmalıdır. Fakat, vücudu istikrar bulmadan, hiçbir şey okuyamaz.
974- Oturarak namaz kılan bir kimse, namaz arasında kalkmaya gücü yeterse, namazdan gücü yettiği miktarı ayakta kılmalıdır. Fakat vücudu istikrar bulmadıkça, hiçbir şey okumamalıdır.
975- Ayakta namaz kılabilecek durumda olan bir kimse, ayakta durunca hastalanacağından ya da bir zarara uğra-yacağından korkarsa, oturarak namaz kılabilir. Eğer bu kor-ku oturma hususunda da olursa, yatarak namaz kılabilir.
976- İnsan, vaktin sonuna doğru namazı ayakta kılmaya gücü yeteceğine ihtimal vermesine rağmen namazını ilk vakitte kılabilir; gerçi namazı vaktin sonuna kadar geciktir-mesi, ihtiyata uygundur.
977- Ayakta durulduğu zaman vücudu dik tutmak, o-muzları aşağı bırakmak, elleri budlar üzerine koymak, par-makları birbirine bitiştirmek, secde yerine bakmak, vücut ağırlığını her iki ayak üzerine eşit şekilde bırakmak, huzu ve huşu içinde olmak, ayakları bir hizada tutmak, erkeğin ayaklarını üç açık parmaktan bir karışa kadar açması, kadınınsa ayaklarını birbirine bitiştirmesi müstehaptır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder