21 Temmuz 2012 Cumartesi

NAMAZ VAKİTLERİYLE İLGİLİ HÜKÜMLER

742- İnsan ancak, vaktin girdiğinden emin olduğunda veya iki adil şahidin bunu bildirdiğinde, namaz kılmaya başlayabilir.
743- Kör, hapiste olan ve benzeri kimselerin farz ihtiyat gereği vaktin girdiğinden emin olmadıkları müddetçe, namaz kılmaya başlamamaları gerekir. Ama insan, herkesin emin olmasına engel teşkil eden bulut, toz ve benzeri bir şeyden dolayı namaz vaktinin evvelinde vaktin girdiğinden emin olamazsa, vaktin girdiğine dair zannı olursa, namaz kılmaya başlayabilir.
744- Vaktin girdiğini iki adil şahidin bildirmesi veya kendisinin bundan emin olması üzerine namaza başlar; an-cak namaz esnasında vaktin girmediğini anlarsa, namazı batıl olur. Yine namazdan sonra, namazın tamamını vakit girmeden önce kıldığını anlarsa, aynı hüküm geçerlidir. Ama namazdayken veya namazdan sonra, namaz kılarken vaktin girmiş olduğunu anlarsa, namazı sahihtir.
745- İnsan ancak, namaz vaktinin girdiğinden emin ol-duktan sonra namaza başlaması gerektiğinin farkında ol-maz; ama namazdan sonra namazın hepsini vaktinde kıldığını anlarsa, namazı sahihtir. Ama namazın bütününü vaktinden önce kıldığını veya namazda iken vaktin girdiğini anlarsa, namazı batıldır.
746- Vaktin girdiğinden emin olup namaza başlar an-cak namazda iken vaktin girip girmediğinden şüpheye düşerse, namazı batıl olur. Ama namazda iken, vaktin girdiğinden emin olur ancak namazın şimdiye kadar kıldığı kadarının vakit içinde olup olmadığından şüpheye düşerse, namazı sahihtir.
747- Namaz vakti öylesine dar olur ki bazı müstehap-ların yapılması durumunda, namazın bir miktarı vakit dışında kılınacak olursa, o müstehaplar yapılmamalıdır. Örneğin, kunut okunduğunda namazın bir miktarı vakit dışında kılınacaksa, kunut okunmamalıdır.
748- Sadece bir rekât namaz kılınacak kadar vakit ka-lırsa, namaz eda niyetiyle kılınmalıdır. Ancak bilerek bu zamana kadar namaz geciktirilmemelidir.
749- Yolcu olmayan kimsenin akşama sadece beş rekât kılabilecek ölçüde vakti kalırsa, öğle ve ikindi namazları-nın her ikisini de kılmalıdır. Eğer daha az vakit kalmışsa, yalnızca ikindi namazını kılmalı ve sonra öğle namazını kaza etmelidir. Gece yarısına dört rekât kılınacak kadar vakit kalırsa, akşam ve yatsı namazları kılınmalıdır; eğer daha az vakit kalırsa, önce yatsı namazı ve daha sonra akşam namazı kılınmalıdır. Ancak farz ihtiyat gereği akşam namazı eda ve kaza olduğu niyet edilmeksizin kılınmalıdır.
750- Yolcu olan bir kimsenin akşama, üç rekât namaz kılacak kadar vakti kalırsa, öğle ve ikindi namazını kılmalı ve eğer daha az vakti kalırsa, sadece ikindiyi kılmalı ve da-ha sonra öğleyi kaza etmelidir. Gece yarısına dört rekât na-maz kılacak kadar vakit kalırsa, akşam ve yatsı namazını kılmalı ve eğer daha az vakit kalırsa, yalnızca yatsıyı kılmalı ve daha sonra eda ve kaza olduğunu niyet etmeksizin akşam namazını kılmalıdır. Eğer yatsıyı kıldıktan sonra, gece yarısına bir rekât veya daha fazla kılınacak kadar vakit kaldığı anlaşılırsa, hemen akşam namazını eda niyetiyle kılması gerekir.
751- Namazın ilk vakitte kılınması, müstehaptır. Bu konu özellikle tavsiye edilmiştir. Her ne kadar ilk vakte ya-kın bir zamanda kılınması müstehap ise de, geciktirilmesinin herhangi bir sebepten dolayı örneğin cemaatle kılınması gibi iyi bir yönü olursa, ancak o zaman geciktirilmesinin sakıncası olmaz.
752- İlk vakitte namaz kılmak istediğinde özrü olduğundan dolayı teyemmüm ederek namaz kılması gereken kimse, vaktin sonuna kadar özrünün devam edeceğini bilir veya buna ihtimal verirse, vaktin evvelinde namaz kılabilir. Ama örneğin elbisesi necis olur veya başka bir özrü olur ve özrünün yok olacağına ihtimal verirse, farz ihtiyat gereği özrünün yok olmasını beklemelidir. Eğer özrü giderilirse, namazı vaktin sonunda kılar. Ancak namazın sadece farzlarını yapabilmeye yetecek kadar vaktin kalmasını beklemesi gerekmez. Ezan, ikâmet ve kunut gibi namazın müstehap-ları için de yeterli vakit olursa, teyemmüm edip namazı müstehaplarıyla birlikte kılabilir.
753- Namaz, namazdaki şüpheler ve yanılmalarla ilgili hükümleri bilmeyen bir kimse, bunlarla namazda karşılaşacağına ihtimal verirse, bunları öğrenmesi için namazı geciktirmelidir. Ancak namazı sahih olarak bitireceğine dair kanaati olan kimse, ilk vakitte namazını kılabilir. Bu durumda eğer hükmünü bilmediği bir konuyla karşılaşırsa, ihtimal üzere iki taraftan birini tercih edip onu uygular ve öylece namazı bitirir. Ancak namazdan sonra konunun hükmünü sorması ve batıl olduğu takdirde namazını iade etmesi gerekir.
754- Namaz için vakit müsait olur, alacaklı da alacağını isterse mümkün olduğu takdirde önce borç verilmeli ve daha sonra namaz kılınmalıdır. Yine acele yapılması gereken farz bir işle karşılaşılırsa, önce o iş yapılmalıdır. Meselâ, caminin necis olduğu görülürse, önce cami temizlenmeli ve daha sonra namaz kılınmalıdır. Böyle bir durumda önce namaz kılınırsa, günah işlenmiş olur; ama kılınan na-maz sahihtir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder