742- İnsan
ancak, vaktin girdiğinden emin olduğunda veya iki adil şahidin bunu
bildirdiğinde, namaz kılmaya başlayabilir.
743- Kör, hapiste olan ve benzeri kimselerin
farz ihtiyat gereği vaktin girdiğinden emin olmadıkları müddetçe, namaz kılmaya
başlamamaları gerekir. Ama insan, herkesin emin olmasına engel teşkil eden
bulut, toz ve benzeri bir şeyden dolayı namaz vaktinin evvelinde vaktin
girdiğinden emin olamazsa, vaktin girdiğine dair zannı olursa, namaz kılmaya
başlayabilir.
744- Vaktin girdiğini iki adil şahidin
bildirmesi veya kendisinin bundan emin olması üzerine namaza başlar; an-cak
namaz esnasında vaktin girmediğini anlarsa, namazı batıl olur. Yine namazdan
sonra, namazın tamamını vakit girmeden önce kıldığını anlarsa, aynı hüküm
geçerlidir. Ama namazdayken veya namazdan sonra, namaz kılarken vaktin girmiş
olduğunu anlarsa, namazı sahihtir.
745- İnsan ancak, namaz vaktinin girdiğinden
emin ol-duktan sonra namaza başlaması gerektiğinin farkında ol-maz; ama
namazdan sonra namazın hepsini vaktinde kıldığını anlarsa, namazı sahihtir. Ama
namazın bütününü vaktinden önce kıldığını veya namazda iken vaktin girdiğini
anlarsa, namazı batıldır.
746- Vaktin girdiğinden emin olup namaza başlar
an-cak namazda iken vaktin girip girmediğinden şüpheye düşerse, namazı batıl
olur. Ama namazda iken, vaktin girdiğinden emin olur ancak namazın şimdiye
kadar kıldığı kadarının vakit içinde olup olmadığından şüpheye düşerse, namazı
sahihtir.
747- Namaz vakti öylesine dar olur ki bazı
müstehap-ların yapılması durumunda, namazın bir miktarı vakit dışında kılınacak
olursa, o müstehaplar yapılmamalıdır. Örneğin, kunut okunduğunda namazın bir
miktarı vakit dışında kılınacaksa, kunut okunmamalıdır.
748- Sadece bir rekât namaz kılınacak kadar
vakit ka-lırsa, namaz eda niyetiyle kılınmalıdır. Ancak bilerek bu zamana kadar
namaz geciktirilmemelidir.
749- Yolcu olmayan kimsenin akşama sadece beş
rekât kılabilecek ölçüde vakti kalırsa, öğle ve ikindi namazları-nın her
ikisini de kılmalıdır. Eğer daha az vakit kalmışsa, yalnızca ikindi namazını
kılmalı ve sonra öğle namazını kaza etmelidir. Gece yarısına dört rekât
kılınacak kadar vakit kalırsa, akşam ve yatsı namazları kılınmalıdır; eğer daha
az vakit kalırsa, önce yatsı namazı ve daha sonra akşam namazı kılınmalıdır.
Ancak farz ihtiyat gereği akşam namazı eda ve kaza olduğu niyet edilmeksizin
kılınmalıdır.
750- Yolcu olan bir kimsenin akşama, üç rekât
namaz kılacak kadar vakti kalırsa, öğle ve ikindi namazını kılmalı ve eğer daha
az vakti kalırsa, sadece ikindiyi kılmalı ve da-ha sonra öğleyi kaza etmelidir.
Gece yarısına dört rekât na-maz kılacak kadar vakit kalırsa, akşam ve yatsı
namazını kılmalı ve eğer daha az vakit kalırsa, yalnızca yatsıyı kılmalı ve
daha sonra eda ve kaza olduğunu niyet etmeksizin akşam namazını kılmalıdır.
Eğer yatsıyı kıldıktan sonra, gece yarısına
bir rekât veya daha fazla kılınacak kadar vakit kaldığı anlaşılırsa, hemen
akşam namazını eda niyetiyle kılması gerekir.
751- Namazın ilk vakitte kılınması, müstehaptır.
Bu konu özellikle tavsiye edilmiştir. Her ne kadar ilk vakte ya-kın bir zamanda
kılınması müstehap ise de, geciktirilmesinin herhangi bir sebepten dolayı
örneğin cemaatle kılınması gibi iyi bir yönü olursa, ancak o zaman
geciktirilmesinin sakıncası olmaz.
752- İlk vakitte
namaz kılmak istediğinde özrü olduğundan dolayı teyemmüm ederek namaz kılması
gereken kimse, vaktin sonuna kadar özrünün devam edeceğini bilir veya buna
ihtimal verirse, vaktin evvelinde namaz kılabilir. Ama örneğin elbisesi necis
olur veya başka bir özrü olur ve özrünün yok olacağına ihtimal verirse, farz
ihtiyat gereği özrünün yok olmasını beklemelidir. Eğer özrü giderilirse, namazı
vaktin sonunda kılar. Ancak namazın sadece farzlarını yapabilmeye yetecek kadar
vaktin kalmasını beklemesi gerekmez. Ezan, ikâmet ve kunut gibi namazın
müstehap-ları için de yeterli vakit olursa, teyemmüm edip namazı
müstehaplarıyla birlikte kılabilir.
753- Namaz, namazdaki şüpheler ve yanılmalarla
ilgili hükümleri bilmeyen bir kimse, bunlarla namazda karşılaşacağına ihtimal
verirse, bunları öğrenmesi için namazı geciktirmelidir. Ancak namazı sahih
olarak bitireceğine dair kanaati olan kimse, ilk vakitte namazını kılabilir. Bu
durumda eğer hükmünü bilmediği bir konuyla karşılaşırsa, ihtimal üzere iki
taraftan birini tercih edip onu uygular ve öylece namazı bitirir. Ancak
namazdan sonra konunun hükmünü sorması ve batıl olduğu takdirde namazını iade
etmesi gerekir.
754- Namaz için vakit müsait olur, alacaklı da
alacağını isterse mümkün olduğu takdirde önce borç verilmeli ve daha sonra
namaz kılınmalıdır. Yine acele yapılması gereken farz bir işle karşılaşılırsa,
önce o iş yapılmalıdır. Meselâ, caminin necis olduğu görülürse, önce cami
temizlenmeli ve daha sonra namaz kılınmalıdır. Böyle bir durumda önce namaz
kılınırsa, günah işlenmiş olur; ama kılınan na-maz sahihtir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder