20 Temmuz 2012 Cuma

NAMAZLA İLGİLİ ŞÜPHELER


Namazla ilgili olarak 23 kısım şüphe söz konusudur: Bu şüphelerin sekizi namazı bozar, altısına itina edilmemelidir, dokuz kısmı ise sahihtir ve namazı bozmaz.

NAMAZI BOZAN ŞÜPHELER

1165- Namazı bozan şüpheler şunlardır:
1) Sabah namazı ve seferî olarak kılınan namaz gibi iki rekâtlı namazların rekâtlarının sayısında şüpheye düşmek. Ancak, iki rekâtlı müstehap ve ihtiyat namazlarındaki rekâtların sayısında şüpheye düşmek, namazı bozmaz.
2) Üç rekâtlı namazların rekât sayısında şüpheye düşmek.
3) Dört rekâtlı namazlarda bir rekât mı, yoksa daha fazla mı kılındığı hakkında şüpheye düşmek.
4) Dört rekâtlı namazda ikinci secde bitirilmeden önce, iki rekât mı yoksa daha çok mu kılındığında şüpheye düşmek. (Konunun ayrıntıları için 1199. hükmün dördüncü kıs-mına bakılabilir.)
5) İki ile beş veya iki ile beşten çok rekât arasında şüpheye düşmek.
6) Üç ile altı veya üç ile altıdan çok rekât arasında şüp-heye düşmek.
7) Kaç rekât kılındığını bilmemek.
8) Dört ile altı veya dört ile altıdan fazla rekât arasında şüpheye düşmek. İster ikinci secde tamamlanmadan önce olsun, ister tamamlandıktan sonra olsun fark etmez. Fakat, ikinci secde tamamlandıktan sonra, dört ile altı veya dört ile altıdan fazla arasında şüpheye düşülürse, müstehap ihtiyat gereği dört rekât olduğuna karar verilip namaz tamamlanır, namazdan sonra iki sehiv secdesi yapılır ve daha sonra namaz da iade edilir.
1166- İnsan namazı bozan bir şüpheyle karşılaşınca, hemen namazı bozamaz; fakat bir miktar düşündükten sonra şüphesini gideremez ve şüphesi sabitleşirse, bu durumda namazı bozmanın sakıncası yoktur.




İTİNA EDİLMEMESİ GEREKEN ŞÜPHELER


1167- İtina edilmemesi gereken şüpheler şunlardır:
1) Yapılma yeri geçen bir şeyde şüpheye düşmek; örneğin rükûda Fatiha'nın okunup okunmadığından şüpheye düşülmesi gibi.
2) Namazın selâmı verildikten sonra şüpheye düşmek.
3) Namazın vakti geçtikten sonra şüpheye düşmek.
4) Çok şüpheye düşen kimsenin şüphesi.
5) Cemaat namazında imama uyanların rekâtların sayısını bildikleri takdirde imamın şüphesi yahut imamın rekâtların sayısını bildiği takdirde imama uyanların rekâtların sayısı hakkında şüpheye düşmeleri.
6) Müstehap namazlarda şüpheye düşmek.

1- Yeri Geçen Şeylerde Şüphe Etmek

1168- Namazda, farzlardan herhangi birinin yapılıp ya-pılmadığından örneğin Fâtiha'nın okunup okunmadığından şüpheye düşülürse, ondan sonra yapılması gereken işe başlanmadığı takdirde, üzerinde şüpheye düşülen şey yapılmalıdır. Ondan sonra yapılması gereken işe başlandığı takdirde ise, şüpheye itina edilmemelidir.
1169- Bir ayet okunurken baş kısmının veya ayetin sonu okunurken ön kısmının okunup okunmadığından şüpheye düşülürse, şüpheye itina edilmemelidir.
1170- Rükû ve secdelerden sonra, onun zikir ve vücudun sükunet bulması gibi farzlarının yapılıp yapılmadığından şüpheye düşülürse, şüpheye itina edilmemelidir.
1171- Secdeye gidilirken, rükûnun yapılıp yapılmadığından veya rükûdan sonra kıyamın yapılıp yapılmadığından yani ayakta durulup durulmadığından şüpheye düşülürse, şüpheye itina edilmemelidir.
1172- Ayağa kalkılırken teşehhüdün okunup okunmadığından şüpheye düşülürse, şüpheye itina edilmemelidir. Ancak secdenin yapılıp yapılmadığından şüpheye düşülürse, oturularak secdenin yapılması gerekir.
1173- Oturarak veya yatarak namaz kılan bir kimse, Fatiha ya da tesbihatı okurken secde veya teşehhüdü yerine getirip getirmediğinden şüpheye düşerse, şüphesine itina etmemelidir. Fakat Fatiha veya tesbihatı okumaya başlamadan önce secde veya teşehhüdü yerine getirip getirmediği hakkında şüpheye düşerse, onları yerine getirmelidir.
1174- Namazın rükünlerinden birinin yerine getirilip getirilmediği hakkında şüpheye düşülürse, ondan sonraki işe başlanmadığı takdirde, şüphe edilen rükün yerine getirilmelidir. Meselâ, teşehhüt okunmadan önce, iki secdenin yapılıp yapılmadığından şüphe edilirse, yerine getirilmelidir. Ama daha sonra rüknün yapılmış olduğu anlaşılırsa, fazla rükün yapıldığından dolayı, namaz batıl olur.
1175- Rükün olmayan bir amelin yapılıp yapılmadığı hakkında şüpheye düşülürse, ondan sonraki amele başlanmadığı takdirde, o rüknün yapılması gerekir. Meselâ, sure okunmaya başlanmadan önce, Fatiha'nın okunup okunmadığından şüpheye düşülürse, Fatiha'nın okunması gerekir. Ama rükün olmayan söz konusu amel yapıldıktan sonra, önceden yapılmış olduğu anlaşılırsa, fazla rükün yapılmadığından dolayı namaz sahihtir.
1176- Bir rüknün örneğin teşehhüt okunurken iki secdenin yapılıp yapılmadığından şüphe edilirse, şüpheye itina edilmemelidir. Eğer rüknün yapılmadığı hatırlanırsa, sonraki rükne başlanmadığı takdirde yerine getirilmelidir. Sonraki rükne başlandığı takdirde ise, namaz batıl olur. Örneğin, sonraki rekâtın rükûsundan önce iki secdenin yapılmadığı hatırlanırsa, secdelerin yapılması gerekir ve eğer rükûda veya rükûdan sonra hatırlanırsa, namaz batıl olur.
1177- Rükün olmayan bir amelin yapılıp yapılmadığın-dan şüpheye düşülürse, ondan sonraki işe başlandığı takdirde, şüpheye itina edilmemelidir. Örneğin sure okunurken Fatiha'nın okunup okunmadığından şüpheye düşülürse, şüphe dikkate alınmamalıdır. Fakat sonra yapılmadığı anlaşılırsa, sonraki rükne başlanmadığı takdirde yapılması gerekir. Sonraki rükne başlandığı takdirde ise, kılınan namaz sahihtir. O hâlde, örneğin kunutta Fâtiha'nın okunmadığı hatırlanırsa, okunması gerekir; eğer rükûda farkına varılırsa, kılınan namaz sahihtir.
1178- Namazın selâmının verilip verilmediği hakkında şüpheye düşülürse, namazdan sonraki müstehap olan amellere veya başka bir amele başlanmışsa veya namazı bozacak bir iş yapılarak namaz vaziyetinden çıkılmışsa, şüpheye itina edilmemelidir; eğer bu denilenlerden önce şüpheye düşülürse, selâmın okunması gerekir. Ancak selâmın doğru okunup okunmadığından şüphe edilirse, ister diğer bir işe başlanılsın, ister başlanılmasın, şüpheye itina edilmemelidir.

2- Selâmdan Sonra Şüphe Etmek

1179- Selâmdan sonra, namazın sahih olarak yapılıp yapılmadığından örneğin, rükûnun yapılıp yapılmadığından veya dört rekâtlı bir namazda selâmdan sonra, dört rekât mı, beş rekât mı kılındığından şüpheye düşülürse, şüpheye itina edilmemelidir. Fakat eğer şüphenin her iki tarafı da namazın batıl olmasını gerektirirse, örneğin dört rekâtlı na-mazda selâmdan sonra, üç rekât mı, beş rekât mı kılındığına dair şüpheye düşülürse, namaz batıl olur.

3- Vakit Geçtikten Sonra Şüphe Etmek

1180- Namazın vakti geçtikten sonra, namazın kılınıp kılınmadığından şüphe edilirse veya kılınmadığı sanılırsa, kılınması gerekmez. Ama vakit çıkmadan önce, namazın kılınıp kılınmadığından şüphe edilir veya kılınmadığı sanılırsa, söz konusu namazın kılınması gerekir. Hatta kılındığı bile sanılsa, yine kılınması gerekir.
1181- Vakit geçtikten sonra, namazın doğru kılınıp kılınmadığından şüphe edilirse, şüpheye itina edilmemelidir.
1182- Öğle ve ikindi namazının vakti geçtikten sonra, dört rekât namaz kılındığı bilinir; ancak öğle mi, ikindi mi niyetiyle kılındığı bilinmezse, "üzerine farz olan namaz" niyetiyle dört rekât kaza namazı kılınmalıdır.
1183- Akşam ve yatsı namazının vakti geçtikten sonra, bir namaz kılındığı bilinir; ancak üç rekât mı, dört rekât mı kılındığı bilinmezse, hem akşam hem de yatsı namazının kaza edilmesi gerekir.

4- Çok Şüpheye Düşen Kimsenin Şüphesi

1184- Bir namazda üç defa veya peş peşe gelen üç na-mazda -meselâ, sabah, öğle ve ikindi namazlarında- şüpheye düşen, "çok şüphe eden kimse" (=kesir'üş-şekk) sayılır. Böyle bir şahsın çok şüphe etmesi sinir, korku veya duyguların perişanlığından kaynaklanmazsa, şüphesine itina etmemelidir.
1185- Çok şüphe eden kişi, yapılması namazın batıl olmasını gerektirmeyen bir şeyi yerine getirip getirmediğinden şüphe ederse, onu yaptığını kabul etmelidir. Örneğin, rükû edip etmediğinde şüphe ederse, onu yaptığını kabul etmelidir. Fakat yapılması namazın batıl olmasını gerektiren bir şeyi yapıp yapmadığından şüphe ederse, onu yapmadığını kabul etmelidir. Örneğin, bir rekâtta bir mi, iki mi rükû yaptığından şüphe ederse, fazla rükû yap-mak namazı bozduğundan, birden fazla rükû yapmadığını kabul etmelidir.
1186- Namazın belli bir şeyinde çok şüphe eden bir kimse, diğer şeylerde şüphe ederse, şüpheyle ilgili hükme uymalıdır. Örneğin, secde konusunda çok şüphe eden bir kimse, rükû yapıp yapmadığından şüphe ederse, bu şüpheyle ilgili hükme uymalıdır. Yani ayakta ise, rü-kûya gitmeli ve eğer secdeye gitmişse, şüphesine itina etmemelidir.
1187- Belli bir namazda, örneğin öğle namazında çok şüphe eden bir kimse, başka bir namazda örneğin ikindi namazında şüphe ederse, şüphesiyle ilgili hükümlere uymalıdır.
1188- Sadece belli bir yerde namaz kıldığında çok şüp-heye düşen bir kimse, başka bir yerde namaz kılarken şüpheye düşerse, şüpheyle ilgili hükümlere uymalıdır.
1189- Namaz hususunda çok şüpheci sayılıp sayılmadığından şüphe eden bir kimse, şüpheyle ilgili hükümlere uymalıdır. Çok şüphe eden kimse ise, normal insanların durumuna döndüğünden emin olmayıncaya kadar, şüphesine itina etmemelidir.
1190- Çok şüphe eden bir kimse, bir rüknü yapıp yap-madığından şüphe eder ve şüphesine itina etmez; ancak daha sonra yapmadığını hatırlarsa, sonraki rükne başlamadığı takdirde, onu yapması gerekir. Sonraki rükne başladığı takdirde ise, namazı batıl olur. Örneğin, rükû yapıp yapma-dığından şüphe eder ve şüphesine itina etmez; ancak secdeden önce rükû yapmadığını hatırlarsa, rükûyu yapması gerekir; eğer secdede hatırlarsa, namazı batıl olur.
1191- Çok şüphe eden bir kimse, rükün olmayan bir şeyi yapıp yapmadığından şüphe eder ve şüphesine itina etmez; ancak daha sonra yapmadığını hatırlarsa, yeri geçmemişse onu yapmalıdır ve eğer yeri geçmişse, namazı sahihtir. Örneğin, Fatiha'yı okuyup okumadığından şüpheye düşer ve şüphesine itina etmez; ancak kunut okurken Fatiha'yı okumadığını hatırlarsa, Fatiha'yı okumalıdır; eğer rükûda hatırlarsa, namazı sahihtir.

5- İmam ve Cemaatin Şüphesi

1192- Eğer imam rekâtların sayısında örneğin, üç rekât mı, dört rekât mı olduğunda şüpheye düşerse, imama uyan dört rekât kıldıklarından emin olur veya buna dair zannı olur ve herhangi bir yolla bunu imama anlatabilirse, imamın namazı tamamlaması gerekir ve ihtiyat namazı kılması da gerekmez. Aynı şekilde imam, kaç rekât kılındığını kesin veya zanni olarak bilir; ancak imama uyan, rekâtların sayısında şüpheye düşerse, imama uyanın kendi şüphesine itina etmemesi gerekir.

6- Müstehap Namazda Şüphe Etmek

1193- Müstehap namazlarda rekât sayısında şüphe edildiğinde, şüphenin çok tarafı namazın batıl olmasını gerektiriyor ise, az tarafa karar verilmelidir. Örneğin, sabah namazının sünnetinde iki rekât mı, üç rekât mı kılındığından şüphe edilirse, iki rekât kılındığına karar verilmelidir. Eğer şüphenin çok tarafı, namazın batıl olmasını gerektir-miyor ise örneğin, bir rekât mı, iki rekât mı kılındığından şüphe edilirse, şüphenin hangi tarafına karar verilip uyulur-sa namaz sahihtir.
1194- Farz ihtiyat gereği rüknün eksik yapılması, müs-tehap namazı batıl eder; fakat fazla yapılması onu batıl et-mez. O hâlde, nafile namazının gereklerinden biri unutulur ve sonraki rükne başlandıktan sonra hatırlanırsa, o amelin yapılması ve rüknün de ikinci kez yerine getirilmesi gerekir. Örneğin, rükûda surenin okunmadığı hatırlanırsa, kalkılıp sure okunmalı, sonra rükû yapılmalıdır.
1195- Nafile namazların amellerinden birinde şüpheye düşülürse, -şüphelenilen şey ister rükün olsun, ister rükün olmasın- yeri geçmediği takdirde yapılmalıdır. Eğer yeri geçmişse, şüpheye itina edilmemelidir.
1196- İki rekâtlı müstehap bir namazda, üç veya daha çok kılındığı ya da iki rekât veya daha az kılındığı sanılırsa, zanna göre hareket edilmelidir. Örneğin, bir rekât kılındığı sanılırsa, ihtiyat edilerek bir rekât daha kılınmalıdır. Ancak zanna göre hareket etmek, namazın batıl olmasını gerektirirse, bu durumda zan şüphe hükmünü taşır [dolayısıyla şüpheyle ilgili hükümlerin uygulanması gerekir.]
1197- Nafile namazında sehiv secdesini gerektiren bir iş yapılır ya da bir secde veya teşehhüt unutulursa, namazdan sonra sehiv secdesini yapmak veya secde ve teşehhüdü kaza etmek gerekmez.
1198- Müstehap bir namazın kılınıp kılınmadığından şüphe edilirse, bu namaz "Cafer-i Tayyar Namazı"[53][53] gibi belli vakti olmayan bir namaz olursa, kılınmadığı kabul edilmelidir. Günlük namazların sünnetleri gibi belli vakitleri olur ve vakti geçmeden kılınıp kılınmadığından şüphe edilirse, yine kılınmadığına karar verilmelidir. Fakat vakti geçtikten sonra, böyle bir şüpheye düşülürse, şüpheye itina edilmemelidir.

1 yorum: