Oruç; Allah-u Tealâ'nın emrini yerine getirmek için
in-sanın, sabah ezanından akşam ezanına kadar ileride açıklayacağımız orucu
bozan şeylerden sakınmasıdır.
NİYET
1550- [Orucun sahih olması için niyet etmek
şarttır, ama] insanın oruca ille de kalp ile niyet etmesi veya dil ile örneğin,
"Yarın oruç tutacağım." demesi şart değildir; âlemlerin Rabbinin
emrine itaat etmek için, sabah ezanından akşam ezanına kadar oruca aykırı olan
işlerden kaçınması yeterlidir. Bu müddet içinde oruçlu bulunduğuna ya-kîn
edebilmesi için de, sabah ezanının bir miktar öncesinden akşam ezanının bir
miktar sonrasına kadar orucu bozan şeylerden sakınması gerekir.
1551- İnsan, ramazan ayının her gecesinde
yarınki günün orucuna niyet edebilir. Fakat bununla birlikte, ramazanın ilk
gecesinde ayın bütün günlerinin orucuna niyet etmesi de iyidir.
1552- [Ramazan ayında yarınki günün orucuna
niyet etmek için belli bir vakit yoktur;] insan, gecenin başlangıcından sabah
ezanına kadar herhangi bir vakitte yarınki günün orucuna niyet etmiş olursa,
sakıncası yoktur [orucu sahihtir].
1553- Müstehap oruç için niyetin vakti, gecenin
başlangıcından güneşin batışına, niyet edebilecek miktardaki bir vaktin
kalmasına kadardır. Dolayısıyla bir kimse, bu zamana kadar orucu bozacak bir iş
yapmaz ve müstehap oruca niyet ederse, orucu sahih olur.
1554- Sabah ezanından önce oruca niyet
etmeksizin u-yuyan kimse, eğer öğleden önce uyanıp niyet etmiş olursa, orucu
ister farz olsun, ister müstehap sahihtir. Fakat öğle ezanından sonra uyanırsa,
[müstehap oruca niyet edebilir; ama] farz oruca niyet edemez.
1555- Ramazan orucundan başka bir oruç tutmak
isteyen kimse, bunu niyetinde belirtmelidir. Meselâ, "Kaza orucu"
veya "Adak orucu tutuyorum." şeklinde niyet etmelidir. Fakat
ramazanda, "Ramazan ayının orucunu tutmaya niyet ettim." diye niyet
etmesi gerekmez. Hatta ramazan ayı olduğunu
bilmeyen veya unutan birisi, başka bir oruca niyet etmiş olsa dahi, tutmuş
olduğu oruç ramazan orucu yerine geçer.
1556- Bir kimse, ramazan ayı olduğunu bildiği
hâlde başka bir oruca niyet ederse, tuttuğu oruç ramazan orucuna sayılmadığı
gibi niyet ettiği oruca da sayılmaz.
1557- Bir kimse, ramazan ayının meselâ, ilk günü
niyetiyle oruç tutup sonradan o günün ramazanın ikinci veya üçüncü günü
olduğunu anlarsa, orucu sahihtir.
1558- Ramazan ayı gecesinde oruca niyet ettikten
sonra bayılıp, fecirden sonra kendine gelen kimse, farz ihtiyat gereği o günün
orucunu tamamlamalıdır [ve artık o günü bir de kaza etmesi gerekmez]. Ama eğer
tamamlamazsa, o günü kaza etmelidir.
1559- Sabah ezanından önce niyetini eden ve daha
son-ra sarhoş olup, gündüz kendine gelen kimse, farz ihtiyat gereği hem
o günün orucunu tamamlamalı, hem de kazasını yerine getirmelidir.
1560- Bir kimse, sabah ezanından önce niyet
edip, bütün gün boyunca uyur ve akşam ezanından sonra uyanırsa, orucu sahihtir.
1561- Ramazan ayı olduğunu bilmeyen veya unutan
bir kimse, öğleden önce ramazan ayı olduğunu anlayınca, bakılır: Eğer orucu
bozan işlerden birini yapmamışsa, niyet etmek suretiyle orucu sahih olur. Fakat
oruca aykırı olan fiillerden birini yapmış veya ramazan ayında olduğunu öğle
ezanından sonra öğrenmiş olursa, oruçlu bulunmuş olmaz; ama akşam ezanına kadar
orucu bozan şeylerden sakınmalı ve ramazandan sonra da o günün orucunu kaza
etmelidir.
1562- Bir çocuk, ramazan ayında sabah ezanından
önce bulûğ çağına ererse, [o günden itibaren] oruç tutmalıdır. Ama sabah
ezanından sonra baliğ olan çocuğa, o günün orucu farz olmaz.
1563- Ölü adına oruç tutmak üzere ecîr olan
kimsenin, [kendisi için] müstehap oruç tutmasında herhangi bir sakınca yoktur.
Fakat ramazan ayından orucu kazaya kalan veya üzerine başka bir oruç farz olan
kimsenin, müstehap oruç tutması caiz değildir. Böyle bir şahıs, eğer unutarak
müstehap oruca niyet eder ve öğleden önce üzerinde farz orucun olduğunu
hatırlarsa, müstehap orucu bozulur; ancak niyetini farz olan oruca çevirebilir.
Ama öğleden sonra hatırlarsa, orucu batıl olur. Fakat akşam ezanından sonra
hatırlarsa, orucu, sakıncasız değilse de sahihtir.
1564- Belirli bir gün oruç tutmayı nezreden
insan gibi, ramazan orucu dışında üzerine muayyen oruç farz olan kimsenin, [o günün
orucuna geceden niyet etmesi gerekir ve eğer] sabah ezanına kadar kasten niyet
etmezse, orucu batıl olur. O günün orucunun üzerine farz olduğunu bilmeyen veya
unutan kimse ise, öğleden önce oruçlu olmasının gerekliliğini hatırlar ve o
zamana kadar orucu bozacak bir iş de yapmamış olursa, niyet ettikten sonra
orucu sahihtir; aksi takdirde batıldır.
1565- Keffaret orucu gibi muayyen zamanı olmayan
farz bir orucun niyetini, kasten öğle [ezanının] öncesine kadar ertelemenin
sakıncası yoktur. Hatta niyet etmeden önce, oruç tutmamayı kararlaştıran veya
oruç tutup tutmama arasında tereddüt eden kimse, orucu bozacak bir iş yapmaz ve
öğleden önce de niyetini ederse, orucu sahih olur.
1566- Ramazan ayında öğleden önce Müslüman olan
bir kâfir, sabah ezanından o vakte kadar orucu bozan bir iş yapmamış olsa bile,
o günü oruç tutamaz ve sonradan kaza etmesi de gerekmez.
1567- Ramazan ayında öğleden önce iyileşen bir
hasta, sabah ezanından o vakte kadar orucu bozan bir şey yapmamışsa, oruca
niyet edip, o günün orucunu tutmalıdır. Ancak öğleden sonra iyileşen hastanın,
o günü oruç tutması farz değildir.
1568- Şaban ayının otuzuncu gününün ramazandan
olup olmadığı konusunda, şüphe ve tereddüt hâsıl olursa, o günde oruç tutmak
farz değildir ve eğer o günü oruç tut-mak isterse, ramazan orucu olarak niyet
edemez. Ancak böyle bir günde, geçmiş ramazana ait kaza veya onun gibi herhangi
bir oruca niyet eder ve daha sonra bu günün ramazan ayından olduğu ortaya
çıkarsa, bu oruç, ramazan o-rucu yerine geçerli olur.
1569- Şek gününde, yani şaban ayının otuzuncu
gününün şabandan mı yoksa ramazan ayından mı olduğu hususunda şüphe vaki olan
günde, eğer bir kimse kaza, müste-hap veya benzeri bir oruca niyet ettikten
sonra gündüz ramazan ayı olduğunu anlarsa, niyetini ramazan orucuna çevirmelidir.
1570- Bir kimse, ramazan orucu gibi muayyen (=belli bir vakti) olan farz orucun niyetinden
dönerse, orucu batıl olur. Ancak, orucu bozan şeylerden birini yapmaya niyet
eder fakat o işi yapmazsa, orucu batıl olmaz.
1571- Müstehap veya farz keffaret orucu gibi vakti
mu-ayyen olmayan bir oruçta, orucu bozan bir iş yapmaya niyet eden yahut
yapıp yapmama konusunda tereddütlü olan ama bununla birlikte orucu bozan
hâllerden kaçınan bir kimse, eğer öğleden önce tekrar niyet edip oruca devam
e-derse, orucu sahihtir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder