20 Temmuz 2012 Cuma

ORUÇ HÜKÜMLERİ


Oruç; Allah-u Tealâ'nın emrini yerine getirmek için in-sanın, sabah ezanından akşam ezanına kadar ileride açıklayacağımız orucu bozan şeylerden sakınmasıdır.

NİYET

1550- [Orucun sahih olması için niyet etmek şarttır, ama] insanın oruca ille de kalp ile niyet etmesi veya dil ile örneğin, "Yarın oruç tutacağım." demesi şart değildir; âlemlerin Rabbinin emrine itaat etmek için, sabah ezanından akşam ezanına kadar oruca aykırı olan işlerden kaçınması yeterlidir. Bu müddet içinde oruçlu bulunduğuna ya-kîn edebilmesi için de, sabah ezanının bir miktar öncesinden akşam ezanının bir miktar sonrasına kadar orucu bozan şeylerden sakınması gerekir.
1551- İnsan, ramazan ayının her gecesinde yarınki günün orucuna niyet edebilir. Fakat bununla birlikte, ramazanın ilk gecesinde ayın bütün günlerinin orucuna niyet etmesi de iyidir.
1552- [Ramazan ayında yarınki günün orucuna niyet etmek için belli bir vakit yoktur;] insan, gecenin başlangıcından sabah ezanına kadar herhangi bir vakitte yarınki günün orucuna niyet etmiş olursa, sakıncası yoktur [orucu sahihtir].
1553- Müstehap oruç için niyetin vakti, gecenin başlangıcından güneşin batışına, niyet edebilecek miktardaki bir vaktin kalmasına kadardır. Dolayısıyla bir kimse, bu zamana kadar orucu bozacak bir iş yapmaz ve müstehap oruca niyet ederse, orucu sahih olur.
1554- Sabah ezanından önce oruca niyet etmeksizin u-yuyan kimse, eğer öğleden önce uyanıp niyet etmiş olursa, orucu ister farz olsun, ister müstehap sahihtir. Fakat öğle ezanından sonra uyanırsa, [müstehap oruca niyet edebilir; ama] farz oruca niyet edemez.
1555- Ramazan orucundan başka bir oruç tutmak isteyen kimse, bunu niyetinde belirtmelidir. Meselâ, "Kaza orucu" veya "Adak orucu tutuyorum." şeklinde niyet etmelidir. Fakat ramazanda, "Ramazan ayının orucunu tutmaya niyet ettim." diye niyet etmesi gerekmez. Hatta ramazan ayı olduğunu bilmeyen veya unutan birisi, başka bir oruca niyet etmiş olsa dahi, tutmuş olduğu oruç ramazan orucu yerine geçer.
1556- Bir kimse, ramazan ayı olduğunu bildiği hâlde başka bir oruca niyet ederse, tuttuğu oruç ramazan orucuna sayılmadığı gibi niyet ettiği oruca da sayılmaz.
1557- Bir kimse, ramazan ayının meselâ, ilk günü niyetiyle oruç tutup sonradan o günün ramazanın ikinci veya üçüncü günü olduğunu anlarsa, orucu sahihtir.
1558- Ramazan ayı gecesinde oruca niyet ettikten sonra bayılıp, fecirden sonra kendine gelen kimse, farz ihtiyat gereği o günün orucunu tamamlamalıdır [ve artık o günü bir de kaza etmesi gerekmez]. Ama eğer tamamlamazsa, o günü kaza etmelidir.
1559- Sabah ezanından önce niyetini eden ve daha son-ra sarhoş olup, gündüz kendine gelen kimse, farz ihtiyat gereği hem o günün orucunu tamamlamalı, hem de kazasını yerine getirmelidir.
1560- Bir kimse, sabah ezanından önce niyet edip, bütün gün boyunca uyur ve akşam ezanından sonra uyanırsa, orucu sahihtir.
1561- Ramazan ayı olduğunu bilmeyen veya unutan bir kimse, öğleden önce ramazan ayı olduğunu anlayınca, bakılır: Eğer orucu bozan işlerden birini yapmamışsa, niyet etmek suretiyle orucu sahih olur. Fakat oruca aykırı olan fiillerden birini yapmış veya ramazan ayında olduğunu öğle ezanından sonra öğrenmiş olursa, oruçlu bulunmuş olmaz; ama akşam ezanına kadar orucu bozan şeylerden sakınmalı ve ramazandan sonra da o günün orucunu kaza etmelidir.
1562- Bir çocuk, ramazan ayında sabah ezanından önce bulûğ çağına ererse, [o günden itibaren] oruç tutmalıdır. Ama sabah ezanından sonra baliğ olan çocuğa, o günün orucu farz olmaz.
1563- Ölü adına oruç tutmak üzere ecîr olan kimsenin, [kendisi için] müstehap oruç tutmasında herhangi bir sakınca yoktur. Fakat ramazan ayından orucu kazaya kalan veya üzerine başka bir oruç farz olan kimsenin, müstehap oruç tutması caiz değildir. Böyle bir şahıs, eğer unutarak müstehap oruca niyet eder ve öğleden önce üzerinde farz orucun olduğunu hatırlarsa, müstehap orucu bozulur; ancak niyetini farz olan oruca çevirebilir. Ama öğleden sonra hatırlarsa, orucu batıl olur. Fakat akşam ezanından sonra hatırlarsa, orucu, sakıncasız değilse de sahihtir.
1564- Belirli bir gün oruç tutmayı nezreden insan gibi, ramazan orucu dışında üzerine muayyen oruç farz olan kimsenin, [o günün orucuna geceden niyet etmesi gerekir ve eğer] sabah ezanına kadar kasten niyet etmezse, orucu batıl olur. O günün orucunun üzerine farz olduğunu bilmeyen veya unutan kimse ise, öğleden önce oruçlu olmasının gerekliliğini hatırlar ve o zamana kadar orucu bozacak bir iş de yapmamış olursa, niyet ettikten sonra orucu sahihtir; aksi takdirde batıldır.
1565- Keffaret orucu gibi muayyen zamanı olmayan farz bir orucun niyetini, kasten öğle [ezanının] öncesine kadar ertelemenin sakıncası yoktur. Hatta niyet etmeden önce, oruç tutmamayı kararlaştıran veya oruç tutup tutmama arasında tereddüt eden kimse, orucu bozacak bir iş yapmaz ve öğleden önce de niyetini ederse, orucu sahih olur.
1566- Ramazan ayında öğleden önce Müslüman olan bir kâfir, sabah ezanından o vakte kadar orucu bozan bir iş yapmamış olsa bile, o günü oruç tutamaz ve sonradan kaza etmesi de gerekmez.
1567- Ramazan ayında öğleden önce iyileşen bir hasta, sabah ezanından o vakte kadar orucu bozan bir şey yapmamışsa, oruca niyet edip, o günün orucunu tutmalıdır. Ancak öğleden sonra iyileşen hastanın, o günü oruç tutması farz değildir.
1568- Şaban ayının otuzuncu gününün ramazandan olup olmadığı konusunda, şüphe ve tereddüt hâsıl olursa, o günde oruç tutmak farz değildir ve eğer o günü oruç tut-mak isterse, ramazan orucu olarak niyet edemez. Ancak böyle bir günde, geçmiş ramazana ait kaza veya onun gibi herhangi bir oruca niyet eder ve daha sonra bu günün ramazan ayından olduğu ortaya çıkarsa, bu oruç, ramazan o-rucu yerine geçerli olur.
1569- Şek gününde, yani şaban ayının otuzuncu gününün şabandan mı yoksa ramazan ayından mı olduğu hususunda şüphe vaki olan günde, eğer bir kimse kaza, müste-hap veya benzeri bir oruca niyet ettikten sonra gündüz ramazan ayı olduğunu anlarsa, niyetini ramazan orucuna çevirmelidir.
1570- Bir kimse, ramazan orucu gibi muayyen (=belli bir vakti) olan farz orucun niyetinden dönerse, orucu batıl olur. Ancak, orucu bozan şeylerden birini yapmaya niyet eder fakat o işi yapmazsa, orucu batıl olmaz.
1571- Müstehap veya farz keffaret orucu gibi vakti mu-ayyen olmayan bir oruçta, orucu bozan bir iş yapmaya niyet eden yahut yapıp yapmama konusunda tereddütlü olan ama bununla birlikte orucu bozan hâllerden kaçınan bir kimse, eğer öğleden önce tekrar niyet edip oruca devam e-derse, orucu sahihtir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder