916- Günlük farz namazlardan önce, erkek ve
kadınların ezan okuyup ikamet getirmeleri müstehaptır. Ama Ramazan ve Kurban
Bayramı namazlarından önce, üç defa "es-salât" denmesi müstehaptır.
Diğer farz namazlardan önce de, recâ kastıyla (=sevap
elde etme ümidiyle) üç defa "es-salâh" denilir.
917- Çocuğun dünyaya geldiği ilk gün veya göbeği
düşmeden önce sağ kulağına ezan ve sol kulağına da ikamet okunması müstehaptır.
918- Ezan on sekiz cümleden ibarettir:
Dört defa: "Ellahu
ekber"........................................... اَللَّهُ
اَكْبَرُ
İki defa: "Eşhedu
en la ilâhe illellah" …. اَشْهَدُ اَنْ لاَ اِلهَ اِلاَّ اللَّهُ
İki defa: "Eşhedu
enne Muhemmeden
resûlullah"
………………. اَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّداً رَسُولُ اللَّهُ
İki defa: "Heyye ‘ele's-selâh"
……………….. حَىَّ عَلَى الصَّلوةِ
İki defa: "Heyye ‘ele'l-felâh" ……………….. حَىَّ عَلَى الْفَلاَحِ
İki defa: "Heyye ‘ela
heyr'il-‘emel" ……... حَىَّ عَلَى خَيْرِ الْعَمَلِ
İki defa: "Ellahu
ekber" ……………………………... اَللَّهُ اَكْبَرُ
İki defa: "La
ilâhe illellah" ………………………. لاَ اِلَهَ اِلاَّ اللَّهُ
İkamet on yedi cümleden ibarettir. Şöyle ki, ezanın evvelinde
denilen "Ellahu ekber" cümlesinden ikisi ve ezanın
sonunda okunan "La ilâhe illellah" cümlesinden biri
azaltılır. "Heyye ‘ela heyr'il-‘emel" dendikten sonra iki
defa "Ked kâmet'is-selâh" ( قَدْ قَامَتِ الصَّلوَةُ ) cümlesi ilave edilir.
919- "Eşhedu enne ‘Eliyyen
veliyyullah" (اَشْهَدُ اَنَّ عَلِيّاً وَلِىُّ اللَّهِ) cümlesi
ezan ve ikametin bir parçası değildir. Ama "Eşhe-du enne
Muhemmeden resûlullah" cümlesinden sonra kur-bet (=Allah'a yakınlık) kastıyla denilmesi iyidir.
EZAN VE İKAMETİN ANLAMI
Ellahu ekber: Yüce Allah nitelendirilemeyecek
derecede büyüktür.
Eşhedu en la ilâhe illellah: Şahadet ederim ki
tek ve eşsiz olan Allah'tan başka tapılmaya layık bir ilâh yoktur.
Eşhedu enne Muhemmeden resûlullah: Şahadet ederim ki Hazret-i Muhammed b. Abdullah
(Allah ona ve Ehlibeyti'ne rahmet etsin) Allah tarafından gönderilmiş peygamber
ve elçidir.
Eşhedu enne ‘Eliyyen Emîr'ul-Mu'minîne veliyyullah: Şahadet
ederim ki Hz. Ali (ona salat ve selâm olsun), müminlerin emiri ve bütün
yaratılmışlar üzerine Allah'ın velisidir.
Heyye ‘ele's-selâh: Kalkın namaza.
Heyye ‘ele'l-felâh: Acele edin kurtuluşa.
Heyye ‘ela heyr'il-‘emel: Bütün işlerin en
hayırlısı olan (namaz)a koşun.
Ked kâmet'is-selâh: Namaz başlamak üzeredir.
La ilâhe illellah: Tek ve eşsiz olan Allah'tan
başka ibâdete layık bir ilâh yoktur.
920- Ezanla ikamet arasında çok fasıla
verilmemelidir. Eğer normalden fazla ara verilirse, yeniden okunmalıdır.
921- Ezan ve ikamette sesi boğaza indirip gına
yapmak, yani oyun ve eğlence meclislerinde okunan şarkı gibi ezan okumak ve
ikamet getirmek haramdır. Gına derecesine varmayacak şekilde okumak ise,
mekruhtur.
922- Beş namazda ezan sakıt olur (=kalkar):
1) Cuma günü kılınan ikindi namazı.
2) Zilhicce ayının dokuzu Arefe gününde kılınan ikindi
namazı.
3) Meş'ar'ül-Haram'da olan kimsenin Kurban Bayramı gecesi
kıldığı yatsı namazı.
4) Müstehaze kadının kıldığı ikindi ve yatsı namazı.
5) Kendisinden idrar ve gaita çıkmasını önleyemeyen kimsenin
kıldığı ikindi ve yatsı namazı.
Bu beş namazda, önceki namazla buna ara verilmediği veya çok
az bir fasıla verildiği takdirde, ezan sakıt olur. Ancak nafile namazlarla ve namazdan sonra okunması müs-tehap olan
dualarla ara verilmesinin zararı yoktur.
923- Cemaat namazı için ezan ve ikamet
getirilmişse, o cemaatle namaz kılan kimse kendi namazı için ezan ve ikamet
getirmemelidir.
924- Cemaatle namaz kılmak için camiye gider ve
ce-maat namazının bittiğini görürse, cemaat için ezan ve ikamet getirilmiş
olduğu takdirde, saflar bozulup cemaat dağılmadıkça, kendi namazı için ezan ve
ikamet getiremez.
925- Cemaat namazı kılınırken veya cemaat namazı
yeni bitmiş ve henüz saflar dağılmamışken, münferit olarak (=yalnız başına) namaz kılmanın veya düzenlenen
başka bir cemaat namazına katılmak istenirse, üç şartla insanın üzerinden ezan
ve ikamet kalkar:
1) Kılınan namaz için ezan ve ikamet okunmuş olur.
2) Kılınan cemaat namazı batıl olmaz.
3) Kılınacak olan namaz ile kılınan cemaat namazı bir
mekanda olur. O hâlde, cemaat namazı caminin içinde kılınır, insan da caminin
damı üzerinde namaz kılmak isterse, ezan ve ikamet okuması müstehaptır.
926- Önceki hükümde açıklanan şartların
ikincisinde yani cemaat namazının sahih olup olmadığından şüpheye düşülürse,
insanın üzerinden ezan ve ikamet kalkar. Ama diğer iki şarttan birinde şüpheye
düşülürse, ezan ve ikamet getirilmesi müstehaptır.
927- Başkasının okuduğu ezan ve ikameti işiten
kimsenin, duyduğu her kısmı tekrarlaması müstehaptır. Ama i-kamette, "Heyye ‘eles-selâh" cümlesinden, "Heyye
‘ela hey-r'il-‘emel" cümlesine kadar olan kısmı,
sevap ümit ederek söylemelidir.
928- Başkasının okuduğu ezan ve ikameti işitmiş
olan kimse, ister onunla tekrarlamış olsun, ister tekrarlamamış olsun, ezan ve
ikamet ile, kılmak istediği namaz arasında fazla fasıla olmamışsa, namaz için
ezan ve ikamet okumayabilir.
929- Erkek, kadının okuduğu ezanı zevk
maksadıyla dinlerse, üzerinden ezan kalkmaz. Zevk alma maksadı olmasa da,
ezanın kalkması şüphelidir.
930- Cemaat namazı için ezan ve ikameti erkek
okumalıdır. Ama kadınların düzenlediği cemaat namazında ka-dının ezan ve ikamet
okuması yeterlidir.
931- İkamet ezandan sonra getirilmelidir;
ezandan önce getirilirse, sahih olmaz.
932- Ezan ve ikametin kelimeleri arasında sıra
gözetil-mezse, örneğin "Heyye ‘ele'l-felâh" cümlesi "Heyye
‘ele's-selâh" cümlesinden önce okunursa, sıra gözetilmeyen yerden
yeniden okunmalıdır.
933- Ezanla ikamet arası fazla uzatılmamalıdır.
Ezanla ikamet arasında, "okunan ezan bu ikamete aittir" denmeyecek
kadar fasıla verilirse, ezan ve ikametin yeniden okunması müstehaptır. Aynı
şekilde ezan ve ikamet ile namaz arasında, "okunan ezan ve ikamet bu
namaza aittir" denmeyecek kadar fasıla verilirse, o namaz için yeniden
ezan ve ikamet okunması müstehaptır.
934- Ezan ve ikamet, sahih Arapça'yla
okunmalıdır; yanlış Arapça'yla okunur veya bir harfin yerine başka bir harf
söylenir veyahut ezan ve ikametin örneğin, Türkçe ter-cümesi okunursa, sahih
olmaz.
935- Ezan ve ikamet namaz vakti girdikten sonra
okunması gerekir. Bilerek veya unutkanlık yüzünden vaktin-den önce okunursa
batıldır.
936- İkamet getirilmeden önce, ezanın okunup
okunmadığından şüpheye düşülürse, ezanın okunması gerekir. Ama ikamete
başlandıktan sonra ezanın okunup okunmadığından şüpheye düşülürse, ezanın
okunması gerekmez.
937- Ezan veya ikamette bir cümle okunmadan
önce-ki cümlenin okunup okunmadığından şüpheye düşülürse, şüphe edilen kısım
okunmalıdır. Ancak ezan veya ikametin bir kısmı okunurken önceki kısmın okunup
okunmadığından şüpheye düşülürse, şüphe edilen kısmın okunma-sı gerekmez.
938- İnsanın, ezan okurken kıbleye yönelmesi,
abdest veya gusül almış olması, ellerini kulağına koyması, sesini yükseltip
uzatması, ezanın cümlelerine biraz ara vermesi ve arada konuşmaması
müstehaptır.
939- İkamet getirirken bedenin hareketsiz
olması, ezandan daha yavaş okunması, cümlelerin birbirine bitişik olarak
okunmaması müstehaptır. Ama ezanın cümlelerine verilen miktarda ikametin
cümlelerine ara verilmemelidir.
940- Ezan ile ikamet arasında şu sayılanlardan
birini yapmak müstehaptır: Bir adım ileri atmak, bir miktar otur-mak, secde
etmek, zikir etmek, dua etmek, bir miktar sessiz durmak, konuşmak veya iki
rekât namaz kılmak. Ama sabah namazı için okunan ezan ve ikamet arasında
konuşmak müstehap değildir. Akşam namazı için okunan ezan ve ikamet arasında
sevap ümidiyle namaz kılınabilir.
941- Ezan okumak için belirlenen şahsın adil,
vakti bilen, gür sesli olması ve ezanı yüksek bir yerde okuması müstehaptır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder