Namaz kılınan yerle ilgili olarak bir kaç şart vardır:
1. Şart: Namaz kılınan yer, mubah olmalıdır.
866- Gasp edilmiş bir mülkte kılınan namaz,
halı, sedir ve benzeri şeyler üzerinde bile olsa, batıldır. Ama, gasp edilmiş
çatı ve çadır altında namaz kılmanın mahzuru yoktur.
867- Menfaati başkasına ait olan bir mülkte,
menfaate sahip olan kimsenin izni olmaksızın kılınan namaz batıldır. Meselâ,
kiralanmış bir evde, ev sahibi veya başka birisinin, evi kiralayan kimsenin
izni olmaksızın kıldıkları namaz batıldır. Yine üzerinde başkasının hakkı
bulunan bir mülkte namaz kılmanın hükmü aynıdır. Meselâ ölü, malının üçte birinin belli bir yere harcanmasını vasiyet
etmişse, vasiyet edilen üçte bir miktar ayrılmadıkça, o mülkte namaz kılınmaz.
868- Camide oturmakta olan bir kimsenin yerini
başka birisi gasp eder ve orada namaz kılarsa, farz ihtiyat gereği namazını
başka bir yerde iade etmelidir.
869- Gasp edilmiş olduğunu bilmediği bir yerde
namaz kılar ve namazdan sonra, gasp edilmiş olduğunu bilir veya gasp edilmiş olduğunu unuttuğu bir yerde namaz
kıldığını na-mazdan sonra hatırlarsa, namazı sahihtir; ancak kendisi
gasp etmiş olursa, bu durumda farz ihtiyat gereği namazı batıldır.
870- Namaz kılınan yerin gasp edilmiş olduğu
bilinir; ama, gasp edilmiş yerde kılınan namazın batıl olduğu bi-linmez ve
orada namaz kılınırsa, namaz batıl olur.
871- Farz namazı binek üzerinde kılmak zorunda
olan bir kimsenin, bindiği hayvan veya eyeri gasp edilmiş olursa, kılınan namaz
batıldır. Hatta müstehap namaz bile kılınsa, yine aynı hüküm geçerlidir.
872- Bir mülkte başka birisiyle ortak olan
kimsenin hissesi ayrılmamışsa, ortağının izni olmaksızın, o mülkte tasarrufta
bulunamaz ve namaz kılamaz.
873- Bizzat humus ve zekâtı verilmeyen bir
parayla satın alınan mülkte tasarrufta bulunmak haramdır ve onda kılınan namaz
batıldır. Eğer belli para karşılığı değil de herhangi bir para karşılığı
alınır; ancak alış zamanı humus veya zekâtı verilmemiş maldan ödenmesi
kastedilirse, yine aynı hüküm geçerlidir.
874- Mülk sahibi diliyle namaz kılmaya izin
verdiği hâlde kalben razı olmadığı bilinirse, o mülkte kılınan namaz batıldır.
İzin vermediği hâlde, kalben razı olduğu kesin olarak bilinirse, namaz
sahihtir.
875- Humus veya zekât borcu olan bir ölünün
mülkünde tasarrufta bulunmak haram ve orada kılınan namaz batıldır. Fakat
mezkur borç verilir veyahut ihmalkârlık etmeden vermeye kararlı olurlarsa,
sakıncası yoktur.
876- Halka borcu olan bir ölünün mülkünde
tasarrufta bulunmak haram ve orada kılınan namaz batıldır. Ama, ö-lüyü kaldırmak
için normalde yapılan cüzi tasarrufların mahzuru yoktur. Yine eğer borcu
malından az olur ve mirasçılar da ihmalkârlık etmeden borcunu vermeyi
kararlaştırırlarsa, tasarrufta bulunmanın mahzuru yoktur.
877- Ölünün borcu olmaz; ama, mirasçılardan bazısı
o an için hazır olmaz veya bulûğ çağına ermemiş veyahut deli olursa, o mülkte
yapılan tasarruf haram ve kılınan namaz batıldır. Ama ölüyü kaldırmak için
normalde yapılan cüzi tasarrufların mahzuru yoktur.
878- Müşteriler için hazırlanmış otel, hamam ve benzeri
yerlerde namaz kılmanın mahzuru yoktur. Ancak, sahibinin razı olacağına güven
hâsıl olmazsa, namazın sahih olduğunu söylemek zordur. Ama bu gibi yerlerin
dışında, ancak mülk sahibi izin verdiği veya namaz kılmak için izin verdiği
anlaşılacak bir söz söylediği takdirde -meselâ, mül-künde oturması ve uyuması
için bir kimseye izin verir ve bunlardan, namaz kılmak için de izin verdiği
anlaşılmış olursa- namaz kılınabilir.
879- Köyden uzak ve hayvan otlağı olan geniş
arazilerde, sahibi razı olmasa da namaz kılmak, oturmak ve uyumanın sakıncası
yoktur. Etrafına duvar çekili olmayan ve köye yakın ziraat alanlarında da
onların sahibi küçük veya deli de olsa, namaz kılmanın, oradan geçmenin ve
diğer cüzi tasarrufların sakıncası yoktur. Ama, sahiplerinden birisi razı
olmazsa, tasarrufta bulunmak haram ve kılınan namaz batıldır.
2. Şart: Namaz kılınan yer hareketsiz olmalıdır.
880- Eğer vaktin darlığı veya başka bir sebepten
dolayı çaresiz kalınır da otomobil, tren ve gemi gibi hareket hâlinde olan bir
araçta namaz kılınırsa, mümkün olduğu kadarıyla hareket hâlinde bir şey
okunmamalı ve kıble yönünden döndüklerinde, kıble yönüne dönülmelidir.
881- Hareket hâlinde olmayan otomobil, tren,
gemi ve benzeri şeylerde namaz kılmanın sakıncası yoktur.
882- Buğday, arpa ve benzeri şeylerin yığınları
üzerinde hareketsiz durmak mümkün olmadığı için, namaz batıl olur.
883- Rüzgâr, yağmur yağma ihtimali olması, insan
kalabalığı ve benzeri şeyler yüzünden namazın bitirileceğine güvenilmeyen
yerlerde, bitirileceği ümidiyle namaza başlanırsa, sakıncası yoktur ve bir
engelle karşılaşılmazsa, kılınan namaz sahihtir. Kılınması haram olan yerde,
meselâ, yıkılması yakın olan bir çatı altında, namaz kılınmamalıdır; ama eğer
kılınırsa, kılınan namaz batıl olmaz. Yine üzerinde oturulması ve durulması
haram olan meselâ, üzerine Allah ismi yazılı bir yaygı üzerinde, namaz
kılınmamalıdır; ama kılınırsa, kılınan namaz sahihtir.
3. Şart: Çatısı alçak olup altında düzgün durulamayan veya rükû ve secde için müsait olmayan küçük yerde namaz kılınmamalıdır.
Eğer böyle bir yerde namaz kılmak zorunda kalınırsa, mümkün
olduğu kadar kıyam, rükû ve secdeler yerine getirilmelidir.
884- Edebe riayet edilip Resulullah Efendimizin
ve Ehlibeyt İmamlarının (onların hepsine selâm olsun) kabirlerinden ileride namaz
kılınmamalıdır. Namaz kılmak saygısızlık sayılırsa haram olur; ama namaz batıl
olmaz.
885- Namazda o zatların pak türbeleri ile
kendisi arasında duvar gibi bir şeyin olması sonucu saygısızlık sayıl-mazsa,
kabirden ileride namaz kılmanın sakıncası yoktur. Ama yalnızca, mezar üzerine
yapılan sanduka ve anıtın ve çekilen örtünün fasıla olması, yeterli değildir.
4. Şart: Namaz kılınan yer necis ise, beden veya elbiseye bulaşacak kadar ıslak olmamalıdır.
Ama, alnın koyulduğu yer necis olursa, kuru bile olsa namaz
batıldır. Müs-tehap ihtiyat gereği, namaz kılınan yer asla necis olmamalıdır.
886- Kadının erkekten geride durması ve secde
yerinin erkeğin durduğu yerden biraz geride olması, müstehap ihtiyattır.
887- Kadın, erkeğin hizasında veya biraz önde
olur ve aynı anda namaza başlarlarsa, namazı iade etmeleri, daha iyidir.
888- Kadınla erkek arasında duvar, perde veya
başka bir şey olursa, namazları sahihtir ve müstehap ihtiyat gereği iade etmek,
artık söz konusu değildir.
5. Şart: Namazda alnın koyulduğu yer, dizlerin koyulduğu yerden dört kapalı parmak miktarı aşağıda veya yüksekte olmamalıdır.
Farz ihtiyat gereği, alnın yeri ayak başparmağının koyulduğu
yerden de denilen miktardan aşağıda veya yüksekte olmamalıdır.
889- Nâmahrem erkek ve kadının tenha olarak bir
yerde bulunmaları caiz değildir ve orada namaz kılmamaları da ihtiyat
gereğidir; ancak kıldıkları takdirde, namaz batıl olmaz.
890- Saz ve benzeri şeylerin çalındığı yerde
kılınan namaz batıl değildir; ama onları dinlemek haramdır.
891- Kâbe'nin içinde ve damı üzerinde farz namaz
kıl-mak mekruhtur; ama çaresizlik anında sakıncası yoktur.
892- Kâbe'nin içinde ve damı üzerinde müstehap
namaz kılmanın sakıncası yoktur. Hatta Kâbe'nin içinde her rükne[42] doğru
iki rekât namaz kılmak müstehaptır.
Namaz Kılınması Müstehap Olan Yerler
893- Namazı camide kılmak, mukaddes İslâm
şeriatında çok tavsiye edilmiştir. Mescitlerin en faziletlisi Mes-cid-i Haram'dır [Kâbe ile çevresindeki sahadır].
Sonra Mes-cid-i Nebevî'dir. Daha sonra Kûfe Mescid'i, ondan sonra
Beyt-ül Mukaddes, ondan sonra her şehrin büyük mescidi, sonra mahalle mescidi
ve mahalle mescidinden sonra da pazar mescididir.
894- Kadınların evde, hatta yatak odasında ve
arkadaki odalarda namaz kılmaları daha iyidir. Ama, kendilerini nâ-mahremden
tam olarak koruyabilirlerse, camide namaz kıl-maları daha iyidir.
895- Ehlibeyt İmamları'nın (hepsine selâm olsun)
haremlerinde namaz kılmak müstehaptır; hatta mescitten daha faziletlidir.
Hazret-i Emir'ül-Müminin Ali'nin (ona selâm olsun) mutahhar hareminde kılınan
namaz iki yüz bin namaza bedeldir.
896- Mescide çok gitmek ve cemaati olmayan
mescide gitmek müstehaptır. Mescidin komşusunun, bir özrü olmadıkça cami
dışında namaz kılması mekruhtur.
897- Mescide gitmeyen kimse ile yemek yememek,
işlerde onunla müşavere etmemek, ona komşu olmamak ve ona kız verip almamak
müstehaptır.
Namaz Kılınması Mekruh Olan Yerler
898- Şu
yerlerde namaz kılmak mekruhtur:
1) Hamamda.
2) Tuzlada.
3) İnsan karşısında.
4) Açık kapı karşısında.
5) Geçen insanlara zahmet
vermediği takdirde yol, cad-de ve sokakta; eğer zahmet verirse haramdır,
ama kılınan namaz batıl değildir.
6) Ateş ve lamba karşısında.
7) Mutfakta.
8) Ateşlik olan her yerde.
9) İdrar edilen kuyu ve çukur karşısında.
10) Ruhu olan şeylere ait resim ve heykellerin karşısında;
ancak bunların üstü perdeyle örtülürse mekruh olmaz.
11) Cünüp olan kimsenin bulunduğu odada.
12) Namaz kılanın yüzüne karşı olmasa bile resim bulunan
yerde.
13) Mezar karşısında.
14) Mezar üzerinde.
15) İki kabir arasında.
16) Mezarlıkta.
899- Halkın geçtiği yerlerde veya bir kimsenin
karşısında namaz kılan kimsenin, çubuk veya ip parçası da olsa önüne bir şey
koyması müstehaptır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder